Wednesday, December 12, 2012

GrininElliDonu*

walking dead'in tum birikmis bolumlerini yiyip bitirdigimden beri, pazardan pazara beklemek cilgin bunyemi fazlasiyla baydi. korku, kan, vahset, insan yiyen zombiler benim icin artik kivir zivira donusmustu ve hatta game of thrones son sezonun son sahnesindeki ucube dostlar ekranda boy gosterdiginde bile artik gozlerimi kapatmaz olmustum. oylesine dosttum yani yarisi curumus zombiklere. neyse.. es durumundan eve giris yapan yeni kindle ozentiligi sebebiyle bari oturdugum yerde kulturum artsin, okudugum yanima kar kalsin istedim. hemen alete el koydum. soyle okudugumu anlamasam da olacagi, kaldigim yeri el yordamiyla bulabilecegim, yarida birakabilecegim, ya da yillarca surunebilecek ne okusam ne okusam derken tatilde ucakta gazatede sagda solda milletin eline yapisik meshur kitabi indirip okumaya basladim. satisi harry potiri gecen kitabin konusu, icerigi, turu hakkinda en ufak bilgim yoktu. okudukca bir yandan konunun bayiciligina icerliyor ve patlamanin ne zaman gerceklesecegini merak ediyor bir yandan da hikayenin edward-bella'ligina sasiriyordum ki oy oy oyyyy. olanlar oldu. kulturum cilgin atti.

annanemle dedem, cok sevdikleri yalan ruzgarinda viktir lorini filan operken, wi, basina das dusmeyesice! nidasiyla ayiplar, sahneler bitene kadar da sagi solu izlerlerdi. kucuk yigenim de damarina basildiginda ve intikam pesine dustugunde kalabalik bir misafir ortamini yakalar, en rahatsiz edici sesiyle 'orkit agda adga orkit orkit orkit' diye bagirirdi. bu ikincinin konuyla alakasi olmayabilir, yazarken aklima geldi, gulmem bitince not dusmek istedim.- ben de kitap boyu hikayenin kahramanlari iki hasin tavsana donustukce sayfalari ilerletmeye basladim. gel gor ki kitap kitap degil adeta bir muzir nesriyatti. insanlar artik muzir nesriyatta bile tercihi konulu'dan** yana kullanirken bu kitap serisinin konuya gerek duymamasi cok ilgincti.. velhasil kitap atlaya ziplaya iki saatte bitti.


gec kalmis kisa bir arastirmayla kitaba verilen takma isimleri, basilis hikayesini, twillight hikayesine benzerligini, edebi sigligi, anlatim eksikligi ve konusuzluguna ragmen ozellikle 30 yas ustu kadinlar tarafindan satis rekorlari kirdigini filan okudum. sonra g.ergenin instagramda paylastigi kitap fotografinin altindaki yorumlari gordum. kitap icin mutlaka okunmali, basucu eseri, bayildim, aman da tanrim tadinda ifadeleri gorunce gercek edebi! acligin farkina vardim. basiniza das dusmeyesilceler sizi..


konuyla ilgili son gelisme hurriyet.com'dan geldi. serinin film haklarini alan sirket, kendileri cast secimiyle ugrasirken-ki internette basrol tavsanlari konusunda ciddi firtinalar kopuyor-elini cabuk tutup kitabin miki** filmini ceken sirkete dava acip kazanmis. velhasil yazar simdilik-dorduncusu yolda- uc kitapla dunyayi donunda sallarken kitap tutanin elinde kaliyor.



*egitim sart
**le jargon de korsandvd

Bebemle geziyorum...vol1

Altibucuk aylik bebemizle gerceklestirdigimiz 1 aylik Turkiye gezisi donusu, bebegiyle seyahat etmek isteyenlere onerilerim var. Acik ve net yazacagim. Buyrun:
Planlari iptal edip evde oturun. Emin olun en guzeli bu. Yakinlardaki park, bahce, komsu, es, dost, bakkal, market neyinize yetmiyor? Macera pesindeyseniz acliginizi baska turlu giderin. Bebenizi sefil, sinirlerinizi harap etmeyin.
Illa ki gidecem diyorsaniz, gideceginiz yerin buna degip degmedigini gunlerce dusunun. Degmiyorsa evde oturun. Degiyorsa biraz daha dusunun.Inadiniz inat, gtunuz iki kanatsa emin olun o iki kanat yolculuk boyu, evinize donene dek ve hatta dondukten sonra da huzur bulmayacak.
Kendi bavulunuz iki don bir tisortten ibaretken ki baska turlusu zaten mumkun degil, bebeginizle ilk tecrubesiz yolculugunuzda yaniniza herseyi almak zorundaymis gibi hissetmeniz gayet dogal. Abartmasaniz bile bir baston puset, bir arac koltugu, sut pompasi, biberon emzik bardak onluk havlu sapka battaniye odur budur sudurdan ibaret minimal esya listesiyle yolculuk etmek durumundasiniz. Araba, kamyon, tir, karavan, konteynir vb gibi kisisel tasima araclarini tercih edemiyorsaniz civik sctiniz demektir, bez de gerekmez koyverin gitsin. Ucak yolculugu mecburiyetse bilin ki, kac saat surdugu hic ama hic onemli degil. Asil eziyet havaalani dahilinde, ucagin disinda gecirdiginiz sure. Bagaja vermediginiz her turlu techizat havaalanina adim attiktan ucak koltuguna oturana dek gecen surede siz ve bebeginizle. 
Bagaji verdik, kapi check-inimizde puseti de yok ettik, rotar yok, bebegin karni tok, alti temiz, gazi yok uykusu var. Ne guzel degil mi? Degilmis megersem. 12bucuk saat prenses tavriyla ucup Istanbul'a konan bebemi, 45 dakikalik Istanbul Ankara aktarmasinda 2 saat rotar ustune, 50+45+30 dakika ucak icinde kemerle sahsima yapisik tutan havayolu cildirtti..
Ne diyordum. Iyisi mi siz cayinizi koyun, bebeyi haliya salin ve evde oturun. Oh mis.

Devami: Gunde ortalama 25 yeni insanla tanisan bebegin saskin felegi, ilk memleket ziyaretinde akraba teroru.