Wednesday, May 30, 2007
Tuesday, May 22, 2007
Saturday, May 19, 2007
koyunlari sayiyorum, gozlerim kapali
Turk filmlerinin sadece sinemada izlenebildigi zamanlarda yasama hayalindeyim. yazliksa cekirdek, kisliksa beyaz leblebili gazoz tuketelim. siyah beyaz ya da sepya hatirla sevgili olalim. Ahmet gerceklere isitme engelli, Necdet suursuz, Sezer de hep cik'li boyutunda kalsin, tekerlek yuvarlasin isterim. etekleri kabartalim. masali sac buklelerini kurdeleleyip, 20 santim enli kravatina yandigimiz sevda'yla o agacin altinda bulusalim. simsiyah gozlerim derin parlasin. saf, beni bahtinin gunesi sansin. ben Ulker olayim o Fikret. omrumuzce adim adim her yerde birbirimizi arayalim. her buldugumuzda yanlis anlayalim. mutemadiyen kor alkolik sakat besteci sarkici zengin fakir ama herdaim sefil olalim. ince ince aglayalim itinayla aglatalim. mendile sizan kirmizi kadar asil olsun her hastalik, bir de teshisle ugrasmayalim. baslasin o dakika muzik, gozyasini sele katalim. ustune bastigimiz cekirdek kabuklarini islatalim. varsin dunyanin en gafil avcisi Suzan, tastan kalplisi Erol olsun. sacmalasin hayat gonlunce, amaaan film ayol bu diyelim...
soylemis miydim? kim izliyor yahu bu dizileri icerikli isyanlara cevap benim... cok izledigim icin mi boyleyim, boyle oldugum icin mi hep izlerim, ben de bilmemekteyim...
soylemis miydim? kim izliyor yahu bu dizileri icerikli isyanlara cevap benim... cok izledigim icin mi boyleyim, boyle oldugum icin mi hep izlerim, ben de bilmemekteyim...
Thursday, May 17, 2007
bisiklet
Tuesday, May 15, 2007
Sunday, May 13, 2007
benim annem leylak sever
Eskilerden bir anne gununde, dusundum tasindim ciddiyetimi biriktirip anneme siir yazdim. pembe zarfin icinde mutfak tezgahina biraktim, evden ciktim. dondugumde annem aglamaktan telef olmustu. ailenin diger uyeleri de aklimla bin yasamami temenni ettiler... yazdigimi hatirlamadigima gore belli ki ucurdugum mektup annemin bam teline konmustu...
Cok uzun zaman sonra bu anneler gununde, bir baska ulkede, yine icimden tasani yazmak istedim. daha ilk cumlede aglamaktan telef oldum. o bam denen telin yerini simdi buldum...
Hissiyatli icerik baskalarinin olsun, ben yillarin klasigiyle mutluyum...
Ancim seni ben, ciceklerden yemisten,
sari sacli bebekten, canimdan cok severim.
Pembe gulden daha al yanaklarindan operim...
Cok uzun zaman sonra bu anneler gununde, bir baska ulkede, yine icimden tasani yazmak istedim. daha ilk cumlede aglamaktan telef oldum. o bam denen telin yerini simdi buldum...
Hissiyatli icerik baskalarinin olsun, ben yillarin klasigiyle mutluyum...
Ancim seni ben, ciceklerden yemisten,
sari sacli bebekten, canimdan cok severim.
Pembe gulden daha al yanaklarindan operim...
Thursday, May 10, 2007
Avokado salatasi, Açlık ve Açma
Gunes, su gunlerde -en nihayetinde- hayatimizin bir parcasi olmus vaziyette. cicekler bocekler, yesil pembe, neseli gunler hayat guzel falan fistik derken depresif kaygilar sonbahara kadar naftalinlendi... akabinde fiziksel kaygilar gundemimize birinci siradan girdi... meslek muteahhitlik olsa bir derece zengin gosterecek gobek hangi ara serpilip kendi kimligini kazandi bilmiyorum. kendinden yastikli oturma aksami, beton tahta farkettirmiyor, yalitim ve konfor son derece basarili. farz-i muhal, korku filmi yaratigi olsam ilk beni yerdim...
Disisel sorunlara kisisel cozum paketimde, 3 beyaz (ekmek, pilav, makarna) ve bir kahverengiyi (nutella) terketmek, balik-tavuk-kofte ucgeninde butcemi denklestirememek ve bol salata yemek var. bu ucuncusu paketin sportif faaliyetler kismina dahil. tepeleme yesile bulanan tabak, doyurmaktan ziyade cataldan sarkan marullari agiza sigdirmak, havuc cignemek ve son kalan misir tanelerini zeytinyagli kaygan zeminde catala saplamak gibi kalori yakici aktiviteler butunu, zira otun midede varligiyla yoklugu bir...
Malzemelerini listeledigim salata, avokadonun sosyetik sayilmadigi cografyalar icin ideal. kup kup dograyin, karistirin... Afiyet olsun!
1 domates
1 salatalik
1 avokado
ceyrek kirmizi sogan (insan icine cikilmayacaksa)
tuz
limon
zeytinyag
Haliyle bunca saglikli beslenme bunyeyi cok gecmeden bozuyor. durduk yerde hamur isine meyleden gonul sonunda muradina eriyor. her sabah, giriste resmini gordugunuz sakın Açma! tenceresi'yle savasan insan vicdani, hakki olmasina ragmen reddedemiyor, yiyor... bu guzelligin tarifi de artik bir baska bahara...
Nice, sweet, fantastic...physically fit!
Monday, May 07, 2007
Bir Aburcubur'un Anatomisi
Sokakta dondurma isteyen cocuga 'evde karpuz var' soylemiyle karsi cikan anneler kumesinin tanidigim ilk elemani kendi annemdi. Zaman icindeki tespitlerime gore bu kumenin bir diger ortak ozelligi, disarida hazir yapilmisi varolan urunleri kimi zaman saglik kimi zaman ekonomik nedenlerle evde uretme cabasiydi. Bizzat bizim evden ve simdilerde yemek gunluklerinden takip ettigim uzere oldukca da basarililar. Amma velakin evde, hijyenik kosullarda, sevgiyle uretilmis dondurma, o an, oracikta tam da o dakikada tutturulan dondurmadan tatli midir tartisilir... Peki farkli midir? Bir bakalim...
Resimdeki aburcubur, 'urun gelistirme' yarismasina katilmak uzere sevgili Mutfak Mufettisi tarafindan tasarlanan bir aday. Tart tabanli-portakal aromali-kakao pudingli bu mini tart, sirma sacli ve badem yagli olmasinin yaninda glutensiz recetesiyle seyirciye oynama hedefinde. Iceriginde ne ararsaniz var, ve hatta evde aranip bulunamayacaklar da...
Icindekiler: portakal suyu, polidekstroz, stabilize edici, portakal ozu, pirinc unu, yumurta sarisi, sukraloz (tatlandirici), tuz, tarcin, bitter cikolata, yagsiz sut, modifiye edilmis nisasta, vanilya ozu, dogal ve yapay cikolata ozu, dogal krema aromasi, badem, nem gecisini onleyici bariyer, asetik asit esteri, yumusatici ve adini Turkcelestiremedigim yag, koruyucu, kivam arttirici takimindan oldugunu tahmin ettigim 8-10 madde daha...
Goruldugu gibi, her zaman daha tatli olmasa da disaridaki cogu zaman evdekinden farklidir, heves kursakta birakilmamalidir, illaki her sey evde yapilmamali, yavrucaginizin sindirim sistemi mikrobik ve kimyasal saldirilara bagisiklik kazanmalidir, karpuz mevzu-bahis olmamalidir, diyerek sahsi fikrimi beyan eder, annemin evcil pastalarini pahali pastanedekilerle kiyaslayan babamin kissadan hisse fikrasiyla herkese dogal besinli yasamlar temenni ederim...
Afacanin biri kanter icinde eve girip, babasina heyecan ve gururla "bugun 1 milyon kar ettim baba, otobuse binmedim arkasindan kostum"der, aferimi beklerken okkali bir tokat gelir babadan, "taksinin arkasindan kossaydin ya salak oglum, 5 milyon kar ederdin!!"
(bu urunun el degmeden hazirlandigi kulliyen yalan. ozellikle resimleme asamasinda olaya kac elin dahil oldugu sayilamadi, yarismada barasili olmasi, fikir sahibine dolarlar kazandirmasi dilegimle...)
Friday, May 04, 2007
Hizir ilen Ilyas
Dilegine dikkat etmeli insan, gerceklesebiliyor...
Kapasitemden umidi kestigim bir sene 5Mayis gecesi bir kagida kapi cizdim. ustune odtu yazdim, gul agacinin altina biraktim. kapagi okula attim atmasina ancak bolum belirtmedigime pismandim. cizimimin dandikligi ve yaratici dusunce eksikligi yerlestirmede etkili oldu sanirim...
Sonraki senelerde attigim kapagin altinda ezilip mezuniyeti insallah'lara emanet ettigim bir 5Mayis gecesinde kagidi bukup kirmizi ipe doladim. diploma yaptim. insanoglu doyumsuz pek tabii... bir de ustune kibrit copunden ucgen yapip aklimca Kaliforniya olan sol kosesini boyadim. okul bitti kalktim geldim gelmesine ancak keske daha keskin cografya bilgisine sahip olsaydim...
Arabasizliktan bunaldigim ama bisiklet alacak paramin olmadigi ertesi sene bir gece, 5Mayis yine, teknigimi gelistirdim. kagitlari kestim bictim yapistirdim. uflesen dagilacak model araba yaptim. avucuma sikistirdim. karanlik caddelerde gul agaci aradim. buldum dibine biraktim. uflesen dagilacak arabanin sehir degistiren gonlu zengin sahibi beni buldu. 26 senelik araba 5 dolara benim oldu...
Gecen sene buyuk oynamaktan yanaydim. ugrastim calistim kagittan piyano yaptim. tasimasi kolay olsun diye kuyrugunu da kirptim. gecenin kor karanligi elimde origamik kalintilarla cali kumelerini yoklarken polise yakalansam ne anlatacagimi aklima getirmemeye calistim. gul bulamadim cimlere biraktim. haber geldi, luks vergisine tabi ihtiyac disi dileklerin bekleme suresi varmis. Hızır'ın onceligi sıkısan kullaraymis...
Yarin 5 mayis, Hidirellez. yine bir sans yeni bir sans...
Kapasitemden umidi kestigim bir sene 5Mayis gecesi bir kagida kapi cizdim. ustune odtu yazdim, gul agacinin altina biraktim. kapagi okula attim atmasina ancak bolum belirtmedigime pismandim. cizimimin dandikligi ve yaratici dusunce eksikligi yerlestirmede etkili oldu sanirim...
Sonraki senelerde attigim kapagin altinda ezilip mezuniyeti insallah'lara emanet ettigim bir 5Mayis gecesinde kagidi bukup kirmizi ipe doladim. diploma yaptim. insanoglu doyumsuz pek tabii... bir de ustune kibrit copunden ucgen yapip aklimca Kaliforniya olan sol kosesini boyadim. okul bitti kalktim geldim gelmesine ancak keske daha keskin cografya bilgisine sahip olsaydim...
Arabasizliktan bunaldigim ama bisiklet alacak paramin olmadigi ertesi sene bir gece, 5Mayis yine, teknigimi gelistirdim. kagitlari kestim bictim yapistirdim. uflesen dagilacak model araba yaptim. avucuma sikistirdim. karanlik caddelerde gul agaci aradim. buldum dibine biraktim. uflesen dagilacak arabanin sehir degistiren gonlu zengin sahibi beni buldu. 26 senelik araba 5 dolara benim oldu...
Gecen sene buyuk oynamaktan yanaydim. ugrastim calistim kagittan piyano yaptim. tasimasi kolay olsun diye kuyrugunu da kirptim. gecenin kor karanligi elimde origamik kalintilarla cali kumelerini yoklarken polise yakalansam ne anlatacagimi aklima getirmemeye calistim. gul bulamadim cimlere biraktim. haber geldi, luks vergisine tabi ihtiyac disi dileklerin bekleme suresi varmis. Hızır'ın onceligi sıkısan kullaraymis...
Yarin 5 mayis, Hidirellez. yine bir sans yeni bir sans...
Thursday, May 03, 2007
Subscribe to:
Posts (Atom)