Monday, July 30, 2007
Wednesday, July 25, 2007
Ben de onlardanim
Friday, July 20, 2007
Boncuk fasulyeden yazi
Monday, July 16, 2007
DDD - Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
'DOĞRU YAZALIM, DOĞRU KONUŞALIM, DİLİMİZİ KORUYALIM' temalı dil etkinliğimizin bu haftaki ev sahibi benim. Konumuz da, ayrı yazılan birleşik kelimeler. 'Madem birleşik kelime, neden ayrı yazıyoruz kardeşim?' gibi, konu başlığının yol açtığı çelişkilere mahal vermeyen, akılda kalmaya en müsait haliyle dersi işlemenin yolunu aradım, bulamadım. Bir önceki haftadan, sevgili Sanem'in anlattıklarından aklınızda kalanlarla, hele bir okumaya başlayın, kısmetse neden olmasın...
Sizi, öyle miydi, böyle miydi, birleşik miydi, ayrı mıydı kararsızlığına sürükleyen iki kelimelik bir problemle karşılaştığınızda, önce sakin olun. Elinizin altında hemen danışabileceğiniz bir kılavuz yoksa, kelimelerin arasına mesafe koyun, ayrı ayrı bir daha okuyun. Zaten, çoğu zaman sadece bir kılavuz, kanunlar dahilinde kah birleşip kah ayrılan kimi kelimelerin medeni durumu hakkında kesin karar vermenize yeterli olmayabilir. Ayrı yazılan birleşik kelimeler için madde madde düzenlenmiş dil bilgisi hükümleri mevcut, ancak, ezberci zihniyetle işimiz olmaz diyenlerdenseniz, kelimelerin birleşirken uğradığı şekil ve anlam kaymalarına dikkat etmelisiniz.
Önce, şekil ve şemalini koruyan birleşik kelimelere bir göz atalım.
- Kelimelerden biri, yardım, yataklık fiili ise (etmek, edilmek, eylemek, kılmak, olmak) ve ikinci kelimeyle seviyeli birlikteliği sırasında ses düşmesi ya da türemesi, arada bırakın harfi, kız alışverişi bile yoksa, yollar çoktan ayrılmış demektir. Ayrı yazılır. Sizin birleştirme çabanız en fazla Berceste'nin fırçasını yemenize sebep olur. Örnekler:
Alt etmek, arz etmek, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kül olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak, söz etmek, terk etmek, var olmak, yok etmek, yok olmak... Örnekleri uzatmanın alemi yok, zira bu en kolay kural.
Şimdi de, tek tek kendi anlamını koruyan, bu sebepten ayrı duran kelimelere bakalım.
- Birleşmeye yüz tutan sözcüklerin biri ya da her ikisi bireysel anlamından taviz vermiyor, kendi anlamını ilk günkü tazeliğinde koruyorsa bırakın ayrı kalsınlar. Ortak müşterekte buluşamayan birliktelikler ayrı yazılmaya mahkum olurlar. Kendi anlamına sahip çıkmakta kararlı kelimelerden biri,
hayvan: Mürekkep balığıyla hamam böcegini kim sevmez?
bitki: Ardıç otu, ayrık otu, sakız ağacı, kayısı kurusu ve guzelhatun çiçeğinden kocakarı ilacı yapılır. (Ama suçiçeğinden değil. Neden? Çünkü bu artık bir hastalık adıdır),
eşya, alet, nesne: Ne arap sabunu ne de banyo sabunu, temizlikte tuz ruhu gibisi yok.
yol ve ulaşımla ilgili: Yazar, çevre yolu, hava yolu, keçi yolu, alt geçit kelimelerini aynı cümle içinde kullanamadı.
durum, olgu ve olay: Açık oturum, açık öğretim, baş ağrısı kelimelerini de siz cümle içinde kullanın, yazar yoruldu.
ilim, bilim, bilgi kelimesi: Dil bilimi, gök bilimi, dil bilgisi kelimelerinin ayrı yazılacağını hepimiz biliyoruz, değil mi?
yiyecek içecek: Puf böreği, kuru yemiş, acı badem kurabiyesi olsa da yesek!
gök cisimleri: Çoban Yıldızı ve gök kuşağını çok severim.
organ: Ben bugün, sulu göz, azı dişi, kuyruk sokumu, karga burun, kuru kemik ve safra kesesi gördüm. Atmıyorum.
zamanla ilgili: Bağ bozumu, gece yarısı, hafta başı ve ay sonu gelse de üzüm yesek, uyusak ve maaş alsak! (Ama aybaşı değil. Neden? Çünkü her iki kelime de benliğini kaybetmiş, yepyeni bir maruzata yelken açmış).
olabilir. Oysaki kimi sözcükler birleştiğinde kendilerini kaybeder, bambaşka bir sözcük olurlar. İşte o zaman birleşik yazılırlar.
Gelelim 'kesin ayrı yazılır kuralları'na. Uyarıyorum, bu kısım biraz kazık.
- Peşine -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en eklerini takarak tamamladığınız sıfatları ayrı yazınız, diyor TDK, ben örnek vermekten yanayım:
bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.
- Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift gibi yükte hafif pahada ağır sözcüklerin halay başı olduğu birleşik kelime ve terimleri ayrı yazıyoruz arkadaşlar:
alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç savaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar.
- Somut olarak yer belirten alt ve üst ayrı yazılıyor:
deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte).
- Dış, iç, öte, sıra sözcüklerini içeren birleşik kelimeler ayrı yazılır:
ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra.
- Renk sözcugü, renklerden birinin adını içeren tamlamalar ve rengin tonuyla ilgili sıfatlar ayrı yazılıyor:
bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sarısı, safra yeşili, süt kırı, açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil.
İflahınız hala kesilmedi, bu noktaya ulaşabildiyseniz sizi tek tek, gönülden tebrik ediyorum. Başta, sınıfa üçüncü tekir şahıs getirmeme ses çıkarmayan etkinlik sahipleri olmak üzere, DDD kampanyasında emeği geçen herkese teşekkürler. Bunca laftan sonra Popçu Yalın'a da bir sorum var haliyle: 'kılavuzun kim canım senin?'.
Hatalıysam bildirin! www.morkoyun.blogspot.com
Tuesday, July 10, 2007
Wednesday, July 04, 2007
pitoresk*
Orhan Pamuk, Istanbul-Hatiralar ve Sehir
*Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (sifat)