Tuesday, August 28, 2007
1 yil
Friday, August 17, 2007
Thursday, August 16, 2007
Vesikalik poz tedirginligi
Sunday, August 12, 2007
Ankara'da dus almak ister her bahti kara
Saglicakla kalin efenim...
Friday, August 10, 2007
Bir kutu boya
Ilhama randevuyu bizim koyde verseydim, sarisin pastellerlerimi hepten kaybedecektim. Zira bizim buralarin Agustos'da baslayan sonbaharinda her sene ayni renkler moda. Ben de donusu beklemek yerine, muhtesem otelimin dibindeki Sikago sanat muzesini tavaf ettim. O tablodan bu tabloya ziplarken, Picasso'nun buhranli mavi doneminden, yasli gitarist resmine bakakaldim, heyecanlandim, duygulandim. Oysaki, gercek bir tabloya burun mesafesinden bakmanin tarifsiz hissini daha once de yasamistim. Uzun lafin kisasi, turlu cesit aninin toplami, ben Sikago'yu salonda sevdim. Bolge isverenlerini takipteyim. Kislari sicak diyarlara gocebilecegim, yazlari sanat okulunun nimetlerini test edebilecegim guzellikler pesindeyim...
(Son resmi bugun, otlayan dostlari rahatsiz etmeden cektim.)
Tuesday, August 07, 2007
Neydim ne oldum meselesi
Sunday, August 05, 2007
Friday, August 03, 2007
Sikago Sikago bulunmaz eşin -1
Sehre ayak bastigim ilk saatlerde son dakikada ayarlanmis, kimsenin yerini bilmedigi otelime yoneldim. Gecenin bir vakti trafik vizir vizir lakin benim otelin sokagi paralelleriyle birlikte polis gozetiminde arac ve yaya trafigine kapali. Dakka bir gol bir dedim icimden. Hayirdir memur bey diye de yaklasilmiyor ki buranin polislerine. Elimde canta bavul sokagin basinda bekledim. Gizli servis gorevlisi tavirlarinda birine el ettim. Geldi yanima, derdimi anlattim. Biraz bekledik, otel musterisi oldugunu tahmin ettigim uc bes insanla toplastirildik. Hep birlikte guvenlik seridini astik. Yari yolda, karsidan gelen ayni gizli gorev hallerinde bir baska gorevlinin bavullu kafilesiyle degis tokus edildik. Hizli hizli yururken sokagin Zapatistalarca ele gecirilip bagimsiz bolge ilan edildigini, bizim de multeci oteline yerlestirilecegimizi dusunuyordum ki gectigimiz ara sokagin ortasina cakilmis susu verilen helikopterin parcalarini gordum. Enkaz bu denli dandik olmasa ortamdaki patlamis funye kokusuna aldanmak isten degil. Refakatci ajan aciklamadan anladim tabii. Film cekiliyormus. Film hilesi dedikleri seyi o dakika icime sindirdim. Yalnizca gece calisan ekibin, gunduz caddeye parkettigi patlamis helikopterimsiyi ertesi gun fotograflayabildim.