Sunday, November 09, 2008
Thursday, November 06, 2008
baa simdi bah baAAH BAHHA HAAAA....
kapiyla rektor arasindaki kasislerden birinden, aracin on iki tekerini usulca gecirir gecirmez, kokledigi gaz pedali sayesinde arka iki tekerin ayni kasise siddetli carpisiyla, kendi halinde yasayan arka dortlunun once dolmus tavanina sonra birbirlerine carpislarini ve akabinde dagilislarini dikiz aynasindan gayet samimi kahkahalarla izleyen ve on taraf yolcularinin dikkatini olayin gelisimine 'baa simdi bah baAAH BAHHA HAAAA....' seklinde ceken dolmus soforu geldi aklima bugun. sonra gitti.
Monday, November 03, 2008
itinayla sahte antika uretilir
Maket gemi fotoromani sonrasi mumkunse bir sure kendi kendinin maymunu ol projelerinden uzak durmayi tercih etmistim. ne isim vardi, manyak miydim? soruyu bir sure olumsuz yanitlamayi basardimsa da cok surmedi...
haftasonlari temizlige gittigim evin turuncu mutfaginin beyaz dolaplarina uygun beyaz masa ve sandalyelerinin pesinde uzun yillar kosmuslugumuz vardi... atla deve fiyatina satilan takimin 'floor sample' adi verilen cizik vuruk magaza ornegini uc bes kurus ucuza dusurebilmek sevdasiyla ayni magazanin degisik subelerini kolacan etmek ve her seferinde bicilen pahaya oha deyip eli bos donmekten bikmistik ki... ikinci el yatak almaya gittigim evin salonunda sey kahverengisi masa ve saldalyeleri gordum... haci, takimin tamamini sakiz parasina birakti. ayni gun, bir kutu astar ve bir kutu beyaz boya esliginde 14uncu kata tasidigimiz masanin yol ustunde gectigimiz butun kapi ve kolonlara elimizi sikistirmasindan az evvel boya tenekesinin bagaj seviyesinden parende atmak suretiyle evin onundeki asfaltta cakilip, acilip, yerde ultra beyaz renkli geometrik desenler olusturmasina yeterince nefretli gicik olmustuk bile... boyamanin yaninda lafi edilmezmis..
mubarek takimin her bacagi bogumdu ve astar (primer) surmeye basladigim ilk an fark ettigim uzre, boyamasi en zahmetli yuzey, kivrimlardi... degilmis. masa uzerinde firca izi birakmamak adina otuzuncu kat boyayi ayni yone yavasca cekmenin daha zahmetli olduguna karar verdim... bir yuvarlak masa ve orta boy iki sandelyeye iki kat astar, bir kat boya islemini tamamladigimda, boya icerigindeki amonyak sayesinde bir butun pazar gununu harcadigimi fark etmedim... kalan iki sandalyeyi de bu pazar hallettim.
astar yarim saatte, boya ise 3 saatte kurudu. en cok zamani firca izsiz boyama cabasiyla harcarken, kendimi bir ara sahte antika ureticileri gibi hissettim... sonuc butun emeklere degdi. bitmis hali bekledigimden guzeldi... kuruduktan sonra, masa yuzeyinde ve sandalye kivrimlarinda yer yer belli olan izler degme antika havasi yaratti. geriye kalan yarim kutudan fazla astar ve ultra beyaz renkli boyayla, simdilik temizlik ve nakliyatdan ibaret hizmet yelpazeme komple boya badanayi da dahil etmeyi uygun buldum. ilgilenenlere...
Subscribe to:
Posts (Atom)