Sunday, November 18, 2007

Yasasin esmer un!

Bu sabah lapa lapa yagan karla uyandik. Tutmasina degil eglencesine yagiyordu belli ki. Gunlerden pazar, disarida kar olunca, evinde camdan bakarak calisan ve mutfak-masa arasi karinca azmiyle tabaklari, bardaklari dolu getirip bos goturen sahsimin aklina, hem evi kokutsun hem cayin yanini doldursun maksadiyla kurabiye yapmak geldi. Tarcinli. Aysem tarifiyle Selen’de okudugum, kolay cabuk guzel ve daha once bin kere yaptigim kurabiyeden...

Yag seker o bu derken tezgah alti dolabin icine girip bakmama ragmen un bulamadim. Bir kosu bakkallari da, bir fincan komsulari da yok malum memleketin. Kurcaladigim diger dolaplardan birinde ev arkadasimin esmer ununa rastladim. Benim neredeyse beles olmadikca bu tip urunleri almisligim yoktur. Dedim ki, Morkoyun, bir Tijen, bir Sibel yere goge sigdiramazken saglikli yiyeceklerini, kepek ekmeklerini, neden sen de bir ucundan tutmuyorsun. Hem kurabiye hem esmer, neden olmasin? Iste irdelemek istedigim konu bu noktada basliyor...

Sucu tamamen genlerime atarsam haksizlik etmis olurum zira en az annemin vukuatlari kadar baska annelerinkini de duydum, sikayetleri dinledim. Gonul rahatligiyla genelleyebilirim. Simdi, benim de gozgore gore dahil oldugum, annem ve anneannemden devam eden kusak zinciri uyeleri, ayni baska anneler ve onlarin kizlari gibi, en allengirli yemegi de yapiyor olsa, sahana yumurta da kiriyor olsa illaki olmayan malzemenin yerine en benzeyenini kullanma egilimi icinde. Sebep, bazen kisitli mutfak butcesinden, bazen artigin ziyan olmamasi dusuncesinden bazen de malzemenin o anlik eksikliginden kaynaklanabiliyor. Kisisel deneyimim ve gozlemlerim bu bir anlik denemeyecek gafletin cok nadiren basarili sonuclar doguruyor olmasi. Zaten sonuc basarili da olsa, yepyeni bir lezzete yelken de acilsa, yemegin, kekin, kurabiyenin her zamanki haline alismis bunyeler, veletler, koca, misafirler, muhattap her kim ise, daha ilk lokmada bu degisikligi farkediyor ve olumsuz tepki veriyor. Burnunu bukuyor, laf ediyor, olayin kahramanini bir sekilde pismanliga surukluyor. Ne yazik ki bu pismanlik sadece bir sonraki vukuata kadar suruyor...

Genel aciklamadan, benim karistigim kurabiye olayina dondugumuzde goruyoruz ki esmer un markasiyla satilan alcak talas kirintisinin canim kurabiyelerime etkisi daha piserken belli oldu. Etrafi vanilya kokusu yerine keskin bir odun kokusu sardi. Pisme suresine 20 dakika kala, unun esmer tabiatiyla firina zaten melez giren kurabiyeler esmerlesemeden tas gibi zenci oldular. Yine de yilmadim, pudra sekeri ve tarcinla keskin bugday kokusunu bastiririm sandim ama nafile. Kendilerine gelince, tip dilinde ‘case hardening’ olarak tabir ettigimiz sogumaya bagli taslasma evresine gecerek, en huzursuz aile ortamlarina cephanelik haline geldiler...

Uzuldum tabii, ama her sey saglik icin. Simdi bu kurabiyeler beyaz unlu sehir cocugu olsaydi muhtemelen tamami ayni gun yenip bitecekti. Esmer unun saglikli yasama katkisi dahilinde koca tepsiden sadece bir tane yenebildi ve yenisini yapmak icin ne zaman ne de heves musaitti.

Herkese saglikli gunler dilerim…




(hala calisiyorum, yorumlari zaman buldukca cevaplayacagim, kusra bakilmasin:)

17 comments:

Herbert said...

unu ev arkadaşından arakladığın için güzel olmadı bence o. taş olur geçmez boğazından hafazanalah

Anonymous said...

Benim elmali kurabiyeye donmus bunlar da.
Sanem

Moonish (moonsun) said...

Goruntusu cok guzel yine de :)) Ben ona da raziyim :))

siyahlale said...

canım benim,
yaban ellerde sen kafa patlat ama zihnini açacak şöyle ev yapımı gevrek bişeyler bulama. çok üzüldüm. Ama azimli bir insansın anlaşılan şu dar vakitte böyle şeyler yapabildiğine göre. bütüngün el el üstünde oturan tembel tenekelere kızıyorum ben. sen yine de yılma git en kısa zamanda al bi paket un. yeniden yap. Mutfakta böyle şeyler oluyo malesef zaman zaman. herkesin başına gelebilir. geçende bi arkadaşım tiramisu yapmış. üzerine serpecek kakaosu kalmadığını yaptıktan sonra anlayınca vakitte gece yarısı olunca çocuğun cocopopslarından(kakaolu mısır gevreği) araklayıp robottan geçirip serpmiş üstüne. bence iyi bir fikir.
hadi sana kolay gelsin. allah zihin açıklığı versin. öptüm. sibel
cafecihan

Anonymous said...

Kafam gibi olmus bunlar dikkat!

ayçobanı said...

Noel yaklasiyor ya bir kurabiyedir gidiyor buralarda... Neyse giristim bir tarifle (atmosfere uyum saglanacak ya) sonucta kurabiye yerine baya bir sert bisküvilerim oldu!! Ama eylemlerim devam edecek!!!

loungetime said...

Cumartesi günü fırından yeni çıkmış cheese keki çöpe atma hikayeme dönmüş. Allahtan nasıl olmuş diye ucundan tatdına bakmıştım.

sunrise said...

ay cok hossun morkoyun. o kadar yorgundum ki, yazdiklarini okuyunca yuzume yine her zamanki gibi bir siritma yerlesti. umarim su mizah yetenegin bosa gitmez, bol vaktin olur da gelecekte boyle yazilar yazarsin.
ben icten ice buralarda is bulmani da diliyorum, ben sana bol bol kurabiye yaparim hem de..

ycurl said...

Morkoyuncum,
Al sana benim sasmaz yulafli kurabiye tarifimi vereyim: http://photos1.blogger.com/blogger/5932/1254/1600/tarif.3.gif

Esmer un katabilirsin zaten un orani dikkatini cekerse yulaf oranina gore dusuk :)) Un orani fazla ise esmer unlu tarifler patliyor. Bir de kullandigin esmer un markasina gore de degisiklik gosteriyor bu patlama oranlari. Esmer un alirsan eger Kings Arthur tavsiye edilir ;)

Berceste said...

Senin elin değdi ya, lezzetli olmuştur onlar gene de!

Sağlam diş isteme olayı ayrı. Dikkat et, şimdi o ülkede dişçiler de burası gibi astronomik fiyatlara çalışıyorsa, tez masraflarına bir de o eklenmesin :(

EKMEKÇİKIZ said...

Benzer, "o malzeme yoksa, şu da olur" deneylerini özellikle son zamanlarda ekmek reçetesi geliştirme diye ad taktığım çalışmalarım sırasında ben de yapıyorum.
Şunu öğrendim ki, esmer un, ne kadar esmer ve iri taneli ise o kadar su, süt, sıvı kaldırıyor. Dolayısıyla ya kabarmıyor, ya sert oluyor, ya pişmiyor...
Hani, bir daha esmer bi şey yapacak olursan, aklında bulunsun, dedim.
:))

Anonymous said...

Şeker bende sökenin tam tahıllı unlarına bayıldım dene kesin mavi kırmızı yeşil Söke Un diye atar Googleda uzun uzun yzmışlar canım kek çok güzel oluyor

Tijen said...

Evet evet yaşasın tam un!

MorKoyun said...

Aaalakasi yok Herbert:)Kendisi olayin en basindan beri haberdardi da yalniz sozu gecen unu asla tek basina kullanmadigini hersey olup bittikten sonra soyledi:))

Iste mutfak sirf bu yuzden cok eglenceli bir yer Sanemsan, macera dolu adeta:)

Moonsan, atmasaydim paket eder yollardim, kus avlardiniz sapanla:))

MorKoyun said...

Uzulme rica ederim Sibelsan, baska derdin mi kalmadi uzulecek?:)) Kendim etmisim kendim bulmusum, el el ustu epenek firsatlarina bilerek ya da bilmeyerek elin tersini vurmusum;)
Ayrica, hemen stokladim beyaz un paketlerimi:)

KazimKanat da mi okuyor yazdiklarimi?:))

Aycasan,yenmeyecek sertlikteyse puding alti buskuvisi olabiliyorlar, sute banilarak dosenip, bir tavsiye:)

Loungetimesan, kimse gormediyse sorun yok,biz de unuturuz zaten:)) Bu isler deneme yanilma tarzi yuruyor, baska care yok:)simdi ben bir daha esmer una bulasir miyim? mumkun degil:)

Sunrisesan, yazarim ben hep merak etme:) Yazarken gecen zamana vicdan sizlatmadigim gunler gelince daha cok yazarim hem:))

MorKoyun said...

Ycurlsan, tarifin anlatilisini takdir ettim:) Kim neyle karisacak tam muhendis isi verilmis:)) Yanliz, kuru uzum benden uzak olsun mumkunse, ne dolmada ne kurabiyede ne pilavda cikmasin karsima:)
Esmer un alacagimi pek tahmin etmiyorum ama yine de tesekkur ederim:))

Bercestesan, hakkimda kotu bir sey ogrendinse aciktan soyle, ne bu iltifatlar, bi'sey mi olacak bana?:))
Disci konusunda haklisin, disciler kadar berberlerde pahali bilmem alakasi var mi:))

MorKoyun said...

EkmekciKsan, bundan gayri esmerlestirme calismalarimi kakaodan baskasiyla yapmam ama sagolasin:))

Edasan, nerden bulayim Sokenin ununu tahillisini:)) Ben hangisi indirimdeyse onu aliyorum, simdilik boyle bir mutfak politikam var:)) Tesekkur ederim, TRdekilerin aklinda olsun..

Tijensan, siz pisirmeye devam ettikce yasayacak esmer unlar, kacis yok:)) Sevgiler..