Friday, January 25, 2008

CevdetBeyinOgluRefik

Kenar ve kose olmayan tek renkli pazil parcasiyim da bulup yerlestigim yerde sirtima pitpit vuran huzurlu parmak ucu eksik sanki... Saclarimi platin sarisindan baslayip tutam tutam ayri renklere boyadiktan sonra erisebildigim tum marketlerdeki dark Belcika cikolatalarini yolluk edip, pastane pogacasi yapabilen elemanini bekleyen gezegene yuruyesim, yurudukce dusunesim var gibi.

11 comments:

sunrise said...

Nasil bir anlatim bu hayatim? Iki kere okuyup benim de yuzumde bir baska pazil olustu..
Cok yasa sen..

Aslı Cin said...

Gerçekten de kelimeler kafiymiş...

Aslı said...

Doktorum Doktorum
Sen neden şiir yazmayı denemiyorsun, şiir gibi konuşuyorum daha ne istiyorsun deme... bence böylesi bir şeyi okumak güzel olacaktır hııı ne dersin...

Daphne said...

buyur???

iyi misin, kotu mu yani?

nasilsin gulum?

Berceste said...

Daha açık konuşsan anlıyacağım sanki ama isme bakılırsa Orhansal bir karanlığa bürünmüş gibisin...

Restless Librarian said...

nöronlarım açıldı sabah vakti.Elinize sağlık.

Goddess Artemis said...

Mimlendiniz!

Asortik Krep said...

Benden daha devrik cümle yazabildiğin için tebrikler ama ben bile bir şey anlamadım desem ;)
zaten yorumlara girince yalnız olmadığımı da görünüp sevindim ne yalan söyleyeyim :))

MorKoyun said...

Talep uzerine aciklama:

Kaclik pazil olursa olsun kenar ya da kose olmayan parcaysan eger, kendi basina gidip bir yerde duramazsin. Yerlesmek icin dogru yeri bulman, illa ki en az iki bitisik pazil parcasina ihtiyac gerektirir ki bu bile dogruluk icin garanti degildir. Sirani beklersin. Izlersin. Neyin neye, kime gore dogru oldugunu dusunup durursun. Bir de tek renkli parcaysan, o zaman isler iyice boka sarar. Pazilin buyuklugune gore sana benzer, bir suru, ufacik ipucu belli etmeyen parca vardir. Sendeki bu sansla, degisik degisik yerlere denenecegini, egreti durmadigin yeri sona yakin bulacagini hissedersin. Siradansindir. Renksizsindir. Bunalimdan kurtulmak, degisiklik, belki de sirf kalabalikta farkedilmek icin saclarini boyamak istersin ama renk secmek bile kararlilik gerektirir. Platin sarisindan kizil kirmizisina aklindan gecen fikirlerin hiziyla tonlanan yelpazede, bir dakika o renge bir dakika bu renge meyil edersin. Icinden her tutami ayri renge boyamak gecer. Sac boyamaktan degil de sirf is olsun diye belki de. Gunler is arayarak, is bulamayarak, bulunan isten hoslanmayarak, hoslanacagin isi bulamayacagini sanarak gecip giderken, yillar yili sayisiz eziyetle doldurup parlattigin ozgecmisin de gozune artik iki degersiz kagittan ibaret gelir. Artik deger kazanan tek becerin evde pastane pogacasi yapabilmendir. Bu becerinin de ev disinda degeri yoktur zira pastane pogacasi yapabildigin icin ise alindigin herhangi bir pastanede, pastane pogacasi yapabiliyor olman seni yine renksizlestirir. Butun bunlari dusunurken en sevdigin cikolata turu olan Belcika cikolatalarini tuketirsin. Baska da bir sey yemek istemezsin. Icinde cikolata gecen tum tarifleri bir bir denersin. Cayla cikolata yersin. Kahveyle yersin. Biskottiye surup yersin. Parcacik yapip kurabiye tarifine eklersin. Surekli dusunmeye devam edersin. Sadece kendinlesin ve artik kimseyle konusmak istemezsin. Bulundugun yerden cekip gitme fikri gelir aklina her uc dusuncede bir basa donersin. Yurumek de mutfakta zaman oldurmek kadar iyi gelir ancak vardigin hicbir yerde huzur duymadigin icin yurudugun yolun bir yere varmasini da istemezsin. Aklindan gecenleri paylasmak istedigin zamanlar cok azdir. Paylasma fikrinin aksine kimse hicbirsey anlamasin istersin. Celiskiye icten ice hayret edersin. Yazdiklarin, cizdiklerin elestirilip didiklenirse, kepenkleri kapatmak CevdetBeyinOgluRefik'ten sonra yazdigin yazilari kendine saklamak istersin. Okudugun satirlarda Refik'i hiyarligindan oturu kinarken kendini birden Refik gibi hissedersin. Silkinip kendine gelmek istersin.Zaten artik 29sundur. Kucultulmus pencerede duran is ilanina ozgecmisini gonderip yeni bir cay demlersin.

Daha fazlasi icin Asortik, http://bankis.blogspot.com/2008/01/hi-okuyanla-okumayan-bir-olur-mu.html dan okumaya devam edebilirsin.

Sevgilerimle...

Asortik Krep said...

Benim pazılım uzun süredir insanlardan oluştuğundan benimkilerin sıradanlığını ve ortalığını anlayana kadar bütünü tamamlayıp pazılı bitiriyordum ben.Oysa bu dünya da köşe ya da kenar olmak gerekiyor.

Bazen çok basit bulduğum kaçışlar kurtuluşlarım oluyor ama ben onların kurtuluş olduklarını anladığımda zaten problemleri de çözmüş oluyorum.
Hiç senin baktığın açıdan bakmamışım meğer..
Teşekkür ederim açıklamalara..
Bu arada ben pazıl yazılarını daha zor anlasamda daha çok beğeniyorum..Takma kirpik hikayelerinden de çok :))
Kendini betimlemeni de beğeniyorum.Aslında yazdığın bir şey var ama bence aradaki bağlantıları biz şu an ki düşüncelerimizle yapamıyoruz.Daha bir yaşanmışlık mı gerekiyor ne..?

Deniz said...

bu nasıl bir hayagucudur :) blogunuzdayım ve simdilik gayet eglenceli gidiyor :)