Thursday, August 07, 2008

Yeni baslayanlar icin Camasir

Isi basina yeni dusen canim kardesimin ricasi uzerine, ev dahilinde kendiliginden gerceklesmesine sasirmadigimiz bir takim islerin-camasir, utu, yemek...- asama asama puf noktalarini aydinlatmaya calisacagim. Oncelikle konuyla ilgili terimleri gozden gecirelim.

1. Camasir sepeti: Bizim evde buna 'kirlik' denir. Cumle icinde kullanacak olursak:"Ismail, coraplarini neden kirlige atmiyorsun?" Ornekteki Ismail dahil erkeklerin genelinin coraplari konusundaki tutumu henuz bilimsel olarak aciklanabilmis degil. Yani gunun belirli bir saatine kadar coraplariyla yasamakta sakinca gormeyen Ismail'in, eve geldiginde, televizyon seyrederken ya da mutfak masasinda birdenbire coraplarini cikarip, olay mahaline kah topak kah yuzyuze kapanmis hamsi temsili birakivermesi, icgududen ziyade babadan ogula gecen bir aliskanlik olabilir. Konumuza geri donecek olursak ki uzun paragraf okumaya usenecegini bildigim canim kardesim icin hemen yeni bir satir basina geciyorum.

Kirlik seciminde dikkat edilecek husus, beyaz ve renklileri ayri ayri savurabilecegimiz en az iki bolmesi olmasidir. Kapakli olanlari makbuldur zira kirli donlarla yuzyuze bakmayi kim ister. Hava aldiran bir yapida olmasi- sepet, kumas, hasir, delikli nane-hem ev atmosferi hem saglik acisindan hayra alamettir. Gonul hep, camasiri, sepet agzina kadar dolmadan yikamak ister ama hayat hasin, insanoglu tembeldir. Camasir gunu, sepet dolulugundan ziyade kullanima hazir don stoguna gore belirlenir.

Dikkat: Etrafta kalabalik ettigi icin kirlige tikilan az giyilmis bir tel beyaz tisort, hic temiz beyaz tisort kalmadiginda altin degerine ulasabilir.

2. Camasir makinasi: Ustten ya da onden yuklemelileri olabilir. Cok dugmesi/ayari olmasi goz korkutmamali zira her cesit kombinasyonun oyle ya da boyle camasir yikayabildigi tebrubeyle sabittir. Puf noktasi, yuklemeyi nizami olculerde yapmaktir. Yer o yer daha mantigiyla doldurulursa, camasirlar makinadan ilk gunku pisliginde cikar. Ozellikle camasirhane makinalarini verimi acisindan yari beline kadar doldurmak kafidir.

3. Deterjan: Sivi konsantre en iyisidir. Yer kaplamaz, cok dayanir, temiz calisir. Iyi durulanmadigi zamanlarda ya da deterjan olcusunun ayari kactiginda, toz deterjan gibi kendini belli etmez, en fazla yagmurda kopurmenize sebep olur. Renkliler, yumusaklar, bahar tazeligi, dag bilmemnesi farketmez. En bariz deterjan olanindan alinir. Uc bes kurus az odemek adina pintilik edilmemeli, fason markalar yerine iyisi alinmalidir. Konsantre olani kutunun ustunde belirtilen olcude kullanilmalidir. Daha cok deterjan daha temiz camasir demek degildir.

Dikkat: O, yagmurda kopurme nezaleti saka degil, tecrubeyle sabittir.

4. Camasir: Ice giyilenler ve kiyafetler olarak cesit cesittir. Camasirlar agirlikli rengine gore ayrilir demek asla cozum degildir zira oyle serefsiz tisortler vardir ki mevcudiyedindeki iki dirhem kirmizi insani secimine pisman edebilir. Once, tasidigi kir renginden bagimsiz bembeyazlar ayrilir. Bir makine ediyorsa ne ala, etmiyorsa, karisima beyaz agirlikli ama tehlike teskil etmeyen renkteki-acik mavi, toz pembe, tozbezilik kivama ermis sari- gomlek ve tisortler eklenebilir. Bu gomlek ve tisortlerin isiyla porsumeyecek, cekip duduklesmeyecek cinsten olmasina dikkat edilmelidir zira beyazlar sicak suyla yikanir. Yine de sansi cok zorlamamak gerekir.

Kalan kumeden en koyu ve adi renkliler secilir. Kotlar, esofman altlari, siyah coraplar, laci tisortler filan. Etti mi sana bi makina daha. Etmediyse yapilacak en sik hareket bir hafta daha beklemek ve o hafta koyu renk kostumlere yuklenmek olabilir.

Ikinci kumenin ayrilisiyla geride kalan ne idugu belirsiz topluluk, soyle bir goz kisilip bakildiginda zirzop kirmizi, cimen yesili, cingene pembesi gibi asiri uclar icermiyorsa birlikte yikanabilir. Iceriyorsa da yikanir aslinda. Bu isler biraz da kismet isi.

Carsaf, havlu, yastik, mastik siklikla kirlenmediginden, bu kume, yapacak hic is kalmadiginda hep beraber yikanabilir. Hep beraber derken, okurun dekorasyon zevkinin benzer renk tonlarinda oldugunu farz ediyorum.

Dikkat: Kazak, kumas pantalon, atki, bere, yunluler filan gerekmedikce yikanmaz. Illa ki yikanacaksa narin/hafif/gentle tipi ayarlarda mutlaka soguk suyla yikanir.

5. Bonus malzeme: Leke cikarici, print yapistiriciya benzeyen zimbirti, yikamak uzere oldugunuz gomlegin kol ve yakalarina, insan gibi yiyemediginiz yemeklerin iz birakan lekelerine, cay kahve damlaklarina surulurse hayat kurtarir.

Terimleri kavrayan insana camasir yikamak viz gelir. Beyazlar sicakta, renkli/koyu renkliler ilik (30C) ya da sogukta yikanabilir. Zaten neyin nasil yikanacagi kiyafetin aranirsa bulunacak bir kosesindeki etikette yazar. Cok nadide parcalar, canim kardesim, GS formasi mesela elde yikanir. Su ve sabunla.

Bir sonraki konu Utu 101. Hadi kolay gelsin.

11 comments:

elektra said...

şunca yıllık çamaşırcıyım, hala beyazların arasına karışmış bir siyah çorap teki belası başıma gelir. tüm terimlere vakıf olsam da gelir:((( kardeşcağızın da morarta morarta öğrenecek morkoyuncum, yapacak bir şey yok. ama bak ütüyü pek çoğunun aksine severim. koyarım dvd'ye bir korku filmi, korktukça bastıra bastıra ütülerim...

Açalya said...

Senin gibi abla dostlar basina diyorum.

Goddess Artemis said...

Yemek yapmayı bir sanat ve zevk olarak algılarım. Mutfakta saatlerimi geçirebilirim ve aldırmam bile. Bir o kadar da sunum için çaba sarf edebilirim.

Bulaşık makinesini yerleştirmek ve boşaltmak, zihnimi rahatlatır.

Aynı şekilde, çamaşırları ayırmak, yerleştirmek, çalıştırmak, makineyi çalışırken izlemek ve kurumaları için asmak da zihin dinlendiricidir.

Oysa ütü, en korkunç kâbuslarımdan da kötüdür. Benden ırak olsun, cehennemin en dibine direk olsun!

Anonymous said...

Birkaç ekleme yapmak isterim. Çamaşırları makinaya atmadan ceplerini kontrol etmek gerekir. Cepten çıkan para insanı sevdirebilir :)

Pantolonlar fermuarı, düğmesi kapatılmış ve ters çevrilmiş olarak yıkanır. Kotların bir arada yıkanması tercih edilir.

Kumaşın renk atıp atmadığını anlamak için renginin atacağından şüphelendiğimiz kıyafetin bir ucunu lavaboda azıcık sabun ile alelade çitileyip, suyla ıslatıp sıkarız. Lavaboya renkli su akmıyorsa; tamam diğer kıyafetlerle yıkayabiliriz.

El, yüz havluları sıklıkla kirlenir. Kir göstermesin deniliyorsa koyu renkli havlular kullanılabilir. Bornoz, vücut havluları ise banyodeki nemden veya kullanıktan sonra iyi kurutmamaktan kokar.

Kumaş pantolonlar yıkama talimatına uygun şekilde, fermuar, düğme, kapalı ters çevrilmiş olarak istenilen sıklıkta yıkanabilir.

günlük süt said...

Akademik kişilik olduğunu nasıl da göstermişsin ama :) Aaah ah, seneler önce ilk defa anasının evinden ayrılıp yurda çıkan gariban bir mühendislik 3. sınıf öğrencisiyken nerelerdeydin sen? Mühendislik ve 3. sınıf olması önemli ayrıntılar,zira o kadar zamanda her konuda olduğu gibi ev işi konusunda da erkeklere yakınsamış olunuyor :P İnsanın kendi tecrübesiyle öğrenmesi gibin yok ama değil mi morkoyunum, tanınmaz hale gelen o kadar kıyafete bile değer :) Ellerine sağlık!!

Anonymous said...

renkliler birarada yıkanır kuralından yola çıkarak beyaz donlarla beyaz yüz havluları aynı anda yıkanmamalıdır. ilk çamaşır deneyiminiz olduğunu söyleseniz de böyle bir yıkama tercihine şahit olanların yüzünden iğrençççç ifadesini silemezsiniz. konu çamaşır olunca hep anlatılır, bu da böyle beceriksizdir diye...

Fifi Croissant said...

Bir de çift gözlü kirli sepeti tek başına yaşayanlar için olsa gerek. Yoksa benim için yeni bir sinir olma vesilesi olur... Beyazlarla renklileri ayırmamız saçma, çok şartsa sen ayır diye beyim beni ıslah etmek için muhtemelen beyazla kırmızıyı aynı tarafa atacaktır....

Ebruli said...

Ne güzel de yazmışsın böyle; çamaşır ile ilgili. Herhalde "ütü" hakkında bir başlarsan yazmaya bunun iki katı olur diye düşünüyorum. Çünkü; "ütü yapmak" kelimesi insana yazdırır...

yazmak_eylemi said...

yaka vb kiri çok olan kıyafetlerde bir gün önceden sodalı suya yatırmak da kalıcı ve ucuz bir yöntemdir. çorbada benim de tuzum bulunsun istedim.
diline sağlık mor koyun..)

The Lizard Queen said...

ahah super bir yazi olmus gercekten. :))
http://the-lizard-queen.blogspot.com/

Anonymous said...

Coraplar kac derecede yikanir