Thursday, February 19, 2009

evin dısı

Bir suredir yazmama, cizmeme ve uretmeme mazeretlerim bu haftasonu poz verdi, cektim.

En bi sebep bu sehir.. Evden cikmayi basarabildigim tatil gunlerinde, eve girmeyi basarabilene kadar butun zamani etrafi izleyerek gecirebilirim.. Belki de sirf bu yuzden insanlar isine gucune evine donebilsin diye bu sehir bu kadar soguk ve tatli yaz bu kadar kisa..

Havanin bumbuz olmasina aldirmamak ve sahil boyu uzanan yola devam etmek yuruyusun 7 ila 8inci dakikasinda parmak ve burun uclarinda hissizlige sebep olurken, muhtelif koselerden cikip suratinizda patlayan meshur ruzgar acikta kalan bolgeleri itinayla budayabilecegini hissettiriyor. Hala hissedebiliteniz kaldiysa...


Mesela, en huzunlu filmi cekmek istesem, yuzbin yillik sevgilileri ayri dusurecek, oglani gemiye bindirecek kizi uzun uzun tek basina yurutecek olsam, bu sahilden baska mekan aramam..


Sonra, yagli boyami kapip tual basina gececek olsam, cizmek icin baska manzara aramam..


Belki bazen, icim cok cok sikilsa, mutsuzluktan patlasam, ortalikta beni umutlandiracak tek minik kipirti bulamasam, bu agaca yaklasirim. En dibinden dallarin uclarini yoklarim. Buzz havanin ilk isinma denemesinde saf gibi acmaya hazirlandigini anlar beni kenara birakir ona acirim.

Ozetle, ben kendimi sarja taktim. Dolmaktayim. Etrafi sindirmekte, gozumu doyurmaktayim. Hengameden az biraz once, sakinmis gibi yaparken aslen cok baska havalardayim.

Tuesday, February 17, 2009

biraz ondan biraz bundan

yasim kadar mumu tek pastaya sigdirmanin istek, sabir ve beceri gerektirdigi yaslara geldim. yine de aynasi sectigi pastaysa kisinin ben aklimdan gecen butun renkleri dar alanlara kisa zamanlarda yerlestirmeyi seviyorum. biraz telasim varsa o da daha tatmak istedigim cok guzellik olmasindan.

Saturday, February 14, 2009

Tuesday, February 10, 2009

Film kusagindan... Meymenetsizerif

adam issiz degil bildigin tipsiz bir kere. oyle ratatuli mutfagi gibi yemek pisirmeler. hell's kitchen gibi emir vermeler. birak bu ayaklari insan ol once. kiz baska alem. citi piti sempatik bir film kahmani da gormedim ki alelade bir is sahibi olsun. zaten, bir tencere ceneyle daldigi dolma tenceresinden hangi sebeple geri cikacagini, afallamis gibi yapacagini, o ilk dolmayi agzina teptiginde anlamayana askolsun. sana laflar hazirladim tadinda repliklerle gecen bir saatten sonra yine de o son sahnedeki ic sesler, muhtelif yerlerden kaldirdigi kabuklar ve kisacik turkiye gunleri boyunca her kosebasinda duydugum sarki gozlerimi yakti. ince ince aglatti. film bitti. sumukler silindi. etrafa sacilan cekirdek kabuklari temizlendi. camlica gazoz sisleri tazelendi. aradan zaman gecti... sarki yeniden dinlenebilsin diye son sahne basa sarildi... yeniden, ayni sessiz siddetle aglamaya kaldigim yerden devam etmis olmamin neresi komik sevgili diger izleyici?

Saturday, February 07, 2009