Monday, March 30, 2009

kalitim

hadi anneminkileri coktan benimsedim de, anneannem stili icin biraz erken degil mi? hemen indirdim mandalinleri citlembigin omzundan. hala gencim. meyvelerimi soguk da yiyebilmeliyim.

citlembik: sadece kendini ve kucaklayanlari ilitan, 5 (bes) dilimli, self-hayir mekanizmali bencil isitici.

Friday, March 27, 2009

kurtlar vadisi


es zamanli kullanilan iki baslibasina evin tek hanimi olmanin en zor yani temizlik, utu, camasir, yemek filan degil. duzen basligi altinda stok yonetimi. daha tek evin envanterini tutmakta aksaklik yasayan sahsimin duzenleme kabiliyeti su siralar peydahlanan ikinci evle tamamen zivanadan cikmis durumda...
un, nisasta, krem santi, kazandibi supangle keskul karisimlari, Turk market nevalesi, biskuvi, ciklet, aburt cuburt sakladigim ust mutfak dolabina son stoklari yerlestirken parmak uclarimla geriye ittigim un paketinin boslugundan bogrume 1 onkoluma 2 adet kurtcuk dustu. cigligi basmis o tezgahtan bu tezgaha ziplarken bile piskin kurt bana misin demedi.. aslinda olayi bogrume fare kacmis gibi dramatize etmemin nedeni, goz seviyemi asan dolaptan sunca zamandir bakmadan avucla aldigim un ilen pisirdigim corbalarda, yarisi yenmis biskuvi paketlerimde kimbilir kac kurtun fink atmisligi dusuncesiydi... ne yazik ki olan olmus, biten bitmis. kurtlar vadiye kimbilir hangi sezon inmis. 
kissadan hisse not: eviniz hamam kivaminda isiniyor , sicaklik muhtelif koselerde kalorifer kazaninda radyoaktif atik yaniyor hissi uyandiriyorsa, nisasta, un ve tarhana stoklarinizin misafirperverligini kontrol etmeyi unutmayiniz. neseli suprizlerden uzak kaliniz.   

Wednesday, March 18, 2009

temenniler gecidi


suyu bittiginde kendine su dolduran, dolduramasa bile ev ahalisini suyum bitti lan/yandim anam diye mutfaga cagiran caydanlik tasarlanmasi ne kadar zor olabilir ki? yemisim caydanlik ergonomisini. sunca yildir el yakmayanina, cay damlatmayina kastiniz da ne oldu.. siz daha makarnadan koprulere calculus kitabi tasitin bakalim. beyhude. bitmeyen tuvalet kagidi rulolariyla ilgili de cok sahane fikirlerim var ama hersey tane tane.. 

Friday, March 06, 2009

kiz basima bisiklet

bisikletlere duydugum tarifsiz ilgi kucukken o kadar da belli degildi. ilgimin siddeti bana bisiklet almayi once gerek ve istek, sonra da zaman ve maddi imkan yetersizliginden erteleyen bizimkiler sayesinde irilesti..
yaprak dokumunun leylasinin da bir keresinde belirttigi gibi ortancalarin isi zordu. O'nlar, ilk'i donatan hevesden de son'u simartan deneyimden de yoksundu. ilgiden bunalmak ya da tekrardan sikilmak luksu olmadigi gibi, herdaim, onceki buyurken kucuklugunu, sonraki buyurken buyuklugunu bilmeliydi. iste bu iki buyume dilimde bir yerlerde ortancalar da bir cirpida buyuyuverirdi. zaten asil konumuz bu degildi..
ilk bisikletim kalin enli tekerlekli, bastibacak motosiklet gorunumlu abimin eskisiydi. frenleri yoktu ama oturacak yeri deridendi. anaokul zamanlari civari cok sicak bir yazdi sanki. cok az binebilmeme ragmen simdi hatirladigim tek sey bisikleti ne kadar cok sevdigimdi. o siralar olsa gerek abim, yeni ve kocaman bisikletiyle kendisini ramazan pidesi almak uzre firina yolladigimiz bir iftar oncesi kocaman ve yeni bisikletiyle bir butun olarak geri geldi. bisikletin hatiri sayilir bir parcasi bacagina girmisti.. pansumanlar dikisler amanlar tuhlar derken benim bisiklet birgun bana gore hic sebep yokken kapicinin cocuguna verildi.. haber sonrasi yikilmis, cocugu bisiklette gordugum an kisisel tarihime ilk hissettigim asiri siddetli nefret olarak gecti.. abim iylestikten sonra kaldigi yerden bisikletine binmeye devam etti..
karne sonrasi, somestre de, onumuzdeki yaz, ondan sonra, tamam bu sefer kesin diye diye bisiklet vaadiyle gecen yazlardan umidi kesen benin gozu abimin eskitip hurdaya cevirdigi kocaman bisikletindeydi. abimin bisikleti evde kapladigi yer sebebiyle dayimin yilda 5 gun gittimiz yazligina gonderildi..

pes ettigimi sanacaklari yeterli zaman sonra, lise sonda, evden gizli biriktirdigim 1 senelik kupon karsiligi aldigim sertifikayla, milliyet gazatesinin nenehatun bayisinden, kutu icinde, kirmizi, pejo, simono vitesli, frenli, kocaman, gicir gicir bisikletimi teslim aldim. kacirdigim kuponlari bulmama ve kutuyu eve tasimama babam yardim ettiginden bunca yildir bizi kavusturmayanin aslinda kim oldugunu tam da anlayamadim.. 
mezun olup evden gidene kadar, 6 sene bisikletimi degil komurluk, balkonda bile birakmadim. odamin orta yerinde tutup gozumun onunden ayirmadim. esatta, odtude, bahcelide, kizilayda aman olsa nerde bineceksin ki sorusuna inat tepe tepe kullandim.. ben evden gittim kirmizi pejo da birilerine verildi.. burada para verip aldigim ilk kelepir bisiklet calindi.. simdi dunya guzeli gumus bir bisikletim var. cok gezdik hala geziyoruz. minicik Pitsburg'da. koskoca Sikago'da. kiz basimiza. hem de!