benim her hangi bir filmden korkmam icin turunun korku olmasi gerekmez. yonetmenin ya da senaristin aklina bile gelmemis detaylardan kendime gerekli gereksiz gerilim yaratir, itinayla kendi senaryomu yazar, filmin dortte ucunu gozlerim kapali dinlerim ki gormedigim icin duydugum seslerden daha da bir gerileyim. iste bu aciklamadan da anlasilacagi gibi, testereler olsun, silent hiller olsun efendime soyliyim yaratik zombi vanpir filan alayindan uzak durur-dum gucum yettigince. peki ne oldu da gizli gizli, tek basima, telefonun kucuk ekraninda, gecenin kor karanliginda the walking dead izlemeye basladim? emin degilim ama suphelendigim bazi seyler var.
yavrukusum 5 gunde 3 dis patlatti. bir 3 de dayanmis damaklari zorluyor. gunun 12 saati yasadigimiz koala hayatina 12 saat de gece vardiyasi eklendiginden beri uykusuzluktan telef olmak uzreyim. 45 dakkada bir bogurerek uyanip sadece beni, yanyana degil sadece kucakta sallanarak uyumayi isteyen evladim sayesinde bunyem firsat buldugunda da uyumayi reddetmeye basladi. isyanini oldukca ilginc yollardan gozume sokmayi basardi. bu reddedislerinden birinde koalam kucagimda, dalmis tavani izlerken telefonumdan suursuzca izlemeye basladigim dizinin 2 sezonunu 3 gunde bitirdim. dizi kastinin insanlari canli yiyen yuruyen oluler olmasi onceleri benim de tuhafima gitti. sonucta kan gormeye de tahammulum yok zannederdim. korktum gerildim, aksamlari isiklari aca saca gezindim. sonra alistim. tadinda birakmak niyetindeyim ama Loriyle Carolu yediler mi nasil ogrenecegim??
Monday, November 12, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)