Tuesday, June 30, 2009

Sunday, June 28, 2009

bir hafta sonra

 yaz sehir capinda senliklerle kutlanirken..
previously on this beach

Saturday, June 20, 2009

kayitlara gecsin

Chicago'da senenin ilk yaz gunu: 20 Haziran 2009.

Monday, June 15, 2009

ucaktan yeni inenler icin Roma

Italya gezisi AnkaraMunihRoma hatti ustunden tatli bir aksamustu Leonardo havaalanina inmemizle basladi. zemin kuru hava sakin mi sakindi. elde Fodor's Essentials of Italy kitabi, ayakta kilometre yuruyuse talip o kadar da turist degilim mesaji gecen bir cift babet, dilde bir kac kirik kelime Italyancayla Roma bizi beklesindi...

ucaktan inip alik alik metroya bakinirken yanimizda tipini hic tutmadigim bir adam belirdi. kisik sesiyle gayet Ingilizce shuttle hotel taksi filan derken hazirliksiz yakalandik. onca saat ucak boyunca otele nasil gidilecegini okumaya usenmekte israr etmistim zira Ask'i okumak daha cazipti ve zaten heryol Romaya cikarmisti... o ana kadar turistmis gibi yapmamaya gosterdigimiz ozeni koyverdik gitti. kemkum metro diycek olduksa da pisadam gayet seri karsi ataklarla bizi ikna etti. bir de baktim dolmus taksinin icinde 2 cift amerikali turistle birlikteyiz.. tek tek otellerimizin adini soyledik sofor basti gaza ver elini downtown Roma..

ilk cifti biraktigimiz otel nispeten normaldi. akan trafigin en ilginci sagdan soldan vizlayan motosikletlerdi. motosiklet dediysem ismine hurmeten cogunlugun tercihi iki teker bir motordan kelli vespadan ibaretti. ilk cift yolcu indikten sonra daracik sokaklardan, karanlik aralardan gecip geldigimiz han kapisi onunde duran taksimizde, geriye kalan 2 cift olarak birbirimize baktik. konusmadik ama gozlerdeki insallah bu sizinkidir subaneke dinimiz amin bakisi barizdi. neyseki sofor kasinin ucuyla digerlerini isaret etti. kapkaranlik sokaktan ayrilirken cifti biraktigimiz kapiya ilisik not kagidinda yazanlari tahmin etmeye calistik. itiraf ediyorum biraz da gulduk. pisadamla basbasa, damdan onumuze dusen taksinin icinde, karanlik sokakta kaybolan cift olarak bize de gulunmus olabilir aslinda.

gittik gittik gelemedik derken pariltili vitrinler, agacli caddelerden gecip otele yettik. haci bu saatte yakinda ne yenir sorumuza, heryer acik saat daha 11 cevabini aldiktan sonra Amerika'yi bir kere daha sevgiyle anmadan gecmedik. reservasyon esnasinda 'balayi' notu dustugumuzden kelli butun resepsiyoncular bir izzet bin ikramli pur suprizli.  bunyesi HamptonInn'lere Econolodge'lara aliskin sahsimin omru hayatinda kaldigi en guzel otelin, kirmizi duvarlarina, yuksek tavanlarinin avizeli odalarina alisamadan kosebasindaki pizeryaya gittik. somonlu pizzam ustu silme rokayla geldi. citircitir ve incecikti. yanindaki house vine, pizzadan daha guzel, aman diyimdi. yedik ictik guzellestik. yoldan gecenleri, insanlari seyrettik. dinlendik. demlendik. 

ertesi gun:Vatikan muzesinde cicekli ucus elbise

Monday, June 01, 2009

cekirdeksiz karpuz ve essiz coraplar

Fermat's room adli dandik gerilimi izlerken:

karpuz yiyici 1-cekirdeksiz karpuz nassi oluyor ki?
karpuz yiyici 2-iste genleriyle filan oynuyollar.
ky1-nasil?
ky2-(gayet ciddi) 2N kromozomlu karpuzu 4N kromozomlu karpuzla caprazlayinca 3N kromozomlu karpuz oluyor. cekirdeksiz.
ky1- (cok etkilenmis) vay be...

uzunca bir sure sonra temiz camasirlar katlanirken:

katlayici 1-bu siyah coraplarin esi yok?
katlayici 2-ohoo onlar bir kere esini kaybetti mi sicmik. boyle giy suprizli olsun.
k1-(kendi kendine mirilti) insanlar 2li 4lu kromozom caprazliyor biz surda daha iki cift corabi eslestiremiyoruz..
k2-(mute)