Tuesday, August 31, 2010

guzel bir gun

Zirt pirt en olmadik yer ve zamanlarda cikardigi problemlerle hem butcemizde hem de ruh sagligimizda onarmasi zor yaralar acan bir arabamiz var. Seviyoruz, bakiyoruz, catir catir oduyoruz, idare ediyoruz etmesine ama yikamiyoruz. Cunku kapali bir garajimiz yok. Caddeye, sokaga, hayvanat bahcesine, kaldirim kosesine nereye bulursak park ediyoruz ve bu yer ekseriye bir agacin altina denk geliyor. Yeni yikanmis arabanin, her santimetrekaresine, sadece bir gecede, insan temizliycek bunu diye dusunmeden sican, kus demeye korktugum hayvanlara kotu sozler soylememek icin yikamiyoruz aslinda. Sagolsun Sikago, ara sira tropik yagmurlar indiriyor kafamiza. Kabasi gidiveriyor pisligin-di..

Uzun suredir yagmur filan yok. Acayip sicak. Kuslar da mideyi bozmus olsa gerek. Arabanin on camindan disariyi gormek caba gerektiyordu ki, dun, oldukca fahis fiyata kiyip, icini disini kosesini kiyisini temizlettim. Cilaladiklari direksiyon eve donus virajinda elimde kaydi yine de ses etmedim. En agacsiz koseye park ettim. Arabanin temiz halinin fotosunu filan cektim. Cocuklar gibi sendim.

Sabah 9 bucuk randevum icin 8:45te arabaya indim. Kumandayi uzaktan otturdum ses yok. Dibine gidip bastim yine ses yok. Kapiyi anahtarla acip girdim. Kontakta hala ses yok. Sakindim. Eve dondum yedek anahtari alip butun islemleri tekrarladim. Hala yok. Iste bu sirada sinirden kizarmaya basladim. Iki kilometre otedeki markete yuruyup kumandalara yeni pil aldim. Geri dondum. Denedim. Yok. O vakitlerde arabaya benzin dokup yakmak istedim. Icinde bir depo benzin olan bir seyi yakmak icin yine de benzine ihtiyacim olup olmadigini dusunurken silkelendim. Randevu gitti. 30 derece gunes tepemde. Servisi aradim. Boyleyken boyle dedim. Getir arabayi bakalim dedi. Calismiyor diyorum, ittirerek mi getireyim, dedim. Sakaci seni, cektirerek tabiyki, dedi. Hic gulmedim.

Cekiciyi aradim. Boyleyken boyle dedim. Adresi verdim. Bekledim. 2 saat 17 dakika sonra geldiginde muhtelif yerlerimden cikan dumanla aracsiz marsa ucabilirdim. Sagi solu kurcaladi. Aku sarj kablosunu bagladi. Araba calisti. Kontagi kapatmadan, yolda sogutucuyu filan acmadan, beni dogru servise yolladi. 20 dakka sonra saclarim sag tarafa fonlu vaziyette servisteydim.

Anahtari verirken boyleyken boyle dedim. Ne zamandir yatiyordu araba dedi. Ne yatmasi hergun kullaniyorum dedim. Daha dun yikatip park ettim cumlesini bitirmeden gulmeye basladi servisci. O da en az ben kadar sakaciydi. Arabaya gidip park isigi dugmesini gosterdi. 3 senedir kullandigim arabada benim boyle bir dugme ve isiktan haberimin olmamasi ne kadar ilgincti. Temizlenirken kurcalanmis, gece acik kalmisti. Bir saat don dolas arabayla onerisiyle eve gonderildim.

Arabayi ayni yere park ettim ve bir daha yikatmamaya and ictim.

(foto:kirli camdan dunyaya bakis..)

Monday, August 23, 2010

Zebire ile Zureyfa : Yastik#2

HobbyLobby'nin indirim rafinda 'el kuklasi kiti' posetindeydiler. 4 kece kafadar. hizlica yururken gozgoze geldik. saniyenin bilmem ki kacta birinde. refleksle attim sepete.. kukla yapsam faydasi kime. eve cok ozleyerek her donusumde acip dagittigim kutunun icinde durdular durdular. sonra birgun, ansizin degil yaklasik 4 saatte, Zebire'yle Zureyfa yastik oldular. filHami ve drKaplan da yolda. oturmayi en cok sevdigim yerde, cakma bahceli mutfak masasinin kosesinde, artik hep gozgozeyiz.




ilgilenene not: parcalari keceden kesip dikmek oldukca kolay, isi bilmeyene problem olan yastik dikimi. dogaclama yerine ogrenip dikmek en iyisi zira koseler moseler insanin elinde patlayiveriyor..

Sunday, August 22, 2010

Wednesday, August 18, 2010

Tuesday, August 17, 2010

repeat mode on


guzel tarafini gor, guzel tarafini gor, guzel tarafini gor, guzel tara...

Tuesday, August 10, 2010

kucuk sapiklar

kucuk sirlar adli diziye daha fazla kayitsiz kalamadim. bir bolum izledim notumu verdim. ne bicim cakmaymis bilmem ne. kime ne? cok pis tutar zira dizi buram buram zenginlik. gel gor ki butun kizcagizlarin dis problemi var. sen paraya para deme iki tel bir lazer beyazlatmanin belini kirama. su karakteri cok sikici. bildigin mal. tokatliyasi geliyor insanin mutemadiyen. kotuluk timsali aysegulun beyaz badanali suratindan eksik olmayan kirmizi ruj ucuz. jokerle yarisiyor. mini forma alti jartiyerle birlesince ozellikle. o disler ne olum? duzelttiremedin bari beyazlat. blumik baliketli bi kiz daha var, o onemsiz. zaten onemsiz oldugunu dusundugunden blumik. anasi olacak kadin, ebru akel'e kendini oyna demisler adeta. o kadder dogal bir iticilik. cuce sarisin fakir kiz favorim. oskarim olsa veririm. gelelim erkeklere. cetin var. kisaca cet diyollar. bi manyak bi. iyi mi kotu mu anlayamadik. sorunlari var sanki. ilerleyen bolumlerde gayim ben derse sasmam. ucana kacana yazan ali var. tip fakiri. bir de sarisin cucenin abisi var. o ne ayak anlamadim. fakir ama gururlu kontenjanini dolduruyor olabilir. anneler, babalar, acayip zengin duran babanneler araya serpistirilmis. doldur bosalt teknigiyle sahne gecislerine renk katiyorlar. gorunuste sir mir yok ama insanlar birbirini ekseriye bi konusursam s.carsin gozuyle suzuyor. evler mevler guzel gibi. arabalar iyi. kiyafetler rezil. insan bi bakar eder. ne giyiyor bu zenginler. istinye parka iki gun coreklensen yeter. vaktin mi yok, turk moda bloglarini gez. ziyadesiyle ilham al. her seyi de ben mi yazicam canim?

Thursday, August 05, 2010

dejavu

haftada 400 mil yapar oldum. yine. kimseye etmiyorum sikayet de boyle kaderin ta orta yerine. keske diyorum en bastan tir soforlugu meslegine gonul vereydim..

Wednesday, August 04, 2010

-mış gibi


cok pis bir hacker olsam, insanlarin dashboardlarina girer, yazip drafta kaydettikleri yazilari bloglarina sizdirirdim. ancak o zaman gercekci gunluk tutulabilecegini iddia edenlere inanirdim. cunku insan, cogu zaman farkinda bile olmadan, nasil bulmak ya da nasil bulmalarini istiyorsa, oyle yazip birakiyor kayitlara.

Tuesday, August 03, 2010

Monday, August 02, 2010

tataaaam

blogum, zirt pirt yayinladigim postlarla tivitira donmus idi zaten. bir orada eksik idim. artik degilim. yettim. kofte'yim. az yagli kiymadan, tercihim. hala acemiyim. bi resmi yukleyemedim. bakalim hesabi kac vakte kadar aktif tutabilecegim.

small talks v1

(Dar zaman ve mekanlara sikismis, gereksiz diyaloglarda sacmalamayi cok seviyorum.)

- alo?
- iyi gunler, fatafiti bey mi?
- (sesim erkek mi cikiyor ki benim?) degil, esiyim ben.
- mezunkarttan ariyorum ben. kayitlarimiza gore az once bu numaradan ankara'da bir numara 3 kere cevrilmis ve baglanti saglanamamis.
- (haydaa butun aramalari inceliyollar mi bunlar? dinleyip egleniyorlardir da kesin.) e?
- nasil bir sorun yasadiniz paylasmak ister misiniz?
- annemgili aradimdi. ucuncude dusurebildim, konustuk, iyilermis..sesin yorgun geliyor kizim dedi hatta, hatlardandir ancim dedim. hatlardan mi gercekten?
- (sessizlik) kayitlarimiza gore fazla numara cevirdiginiz icin arama saglanamamis. ayfon kullanicilarinin basina gelebiliyor. sorun yasanmamasi icin uygulama gelistirdik, denediniz mi?
- (bu muhabbet nereye gidiyor acaba?) denedim. ikide bir kitlenip beni kullandigima pisman ettigi icin de sildim. yenilediniz mi?
- (kontra-atak sersemi ses) henuz degil, arkadaslarimiz ustunde calisiyor (elinde ayfon cipi cipi oyun oynayan arkadaslar geciyor aklimdan, ne diyor dinleyemiyorum). falan filan fesmekan..
- tamam hemen deneyecegim. tesekkur ederim, hayirli basarilar dilerim.
- iyi gunler.
- size de.