kisisel fikrim yazarla bir miktar uyussa da ben suluboyanin herzaman heryerde en az gereksinimle yapilabilen, guzelligini hata yapmamak icin verdiginiz ugras ve saydam sadeliginden alan, her fircada en azla en cogu anlatabilmek icin heyecan duyulan zarif bir teknik oldugunu dusunurum. yukaridaki resmin uzak ucunda gordugunuz -sahane yeniyil hediyem- portatif boya kutumu iste bu sebepten yalnizliktan sikilabilecegim her yere gotururum...
bir elin parmaklari kadar sanatcinin katilimiyla serilmis bakmaya doyulmaz resimlerden Vahap Demirbas'inkini secip kendi yorumumla boyarken sadece bakip inceleyerek bile bu usta insanlardan cok sey ogrenilebilecegini farkettim. atolyelerinde zaman gecirmek ya da bizzat resmederken izlemek luksten sayiliyorsa eger, zevkle gezilmis bir sergi ve bir kitapcik da sevinmeye yeter..:)
resmin bitmis hali pek yakinda burada
11 comments:
şimdi bi kere suluboya sihirli bişeydir. hala nerde görsem heyecanlanırım. kutu kutu alasım gelir. keçeli kalem setleri de başka bi heyecan. neyse.
öte yandan ilkokul ve ortaokulda suluboya tekniği öğretilemez. salak resim hocası, nerden öğrendiyse, "boyamadan önce zemini ıslatın" der. biz de ıslatırız. sanki canson ya da schöler kağıda çiziyoruz anasını satiim. tabi ıslatınca o kağıt şişer, eğilir bükülür. insanın boyayası gelmez.
bununla kalsa iyi. o ıslatılan yere boya sürmeye başlar başlamaz, iliklerine kadar ıslanmış olan dandik resim defteri kağıdı, lif lif çeker boyayı. el çiziyorsanız, parmaklar yekpare olur, ayrıca o liflerin elin sınırına gelen bölgelerde olanı, elin deniz kestanesiyle kaplandığı hissini verir. daha da neler...
böylece, o büyük sevinçle aldığınız, kapağındaki mickey mouse ve plütosunu gördüğünüzde deli olduğunuz, ıslatmadan önce her renk boyasına tek tek önceden elinizi sürdüğünüz, fırçasına ayrı bir deli olduğunuz suluboya, size büyüüük maceralar vaat eden o güzel şey, sizi yarı yolda bir yaşanamamışlık hissiyle bırakır. bu, ortaokulda gönlünüzü kaptırdığınız kızın "ben seni hep bir arkadaş olarak gördüm" demesi kadar acıdır.
flüt ve müzik öğretmenleri ilişkisini ise bir başka tefrikada nakledeceğim.
Aşağı Troy Dükü - Blog Jandarması
Ne guzel anlatmissin gene Morkoyun, zevkle okuyorum her seferinde, ve ne de guzel olmus bitmis ve hatta bitmemis hali resmin.. Ellerine saglik.
Blog Jandarmasinin yazdiklarini okuyunca aklima ortaokuldayken, resim hocasinin verdigi karakalem calismasi odevine istinaden, benim verdigim bildigimiz sade, golgesiz, dikdortgen kalemkutusu cizimim geldi. Bu sekli kendisine verebilme cesaretim yuzunden hem tebrik, hem 7 almis, hem de okul sonuna kadar tescillenmis, astarimi yirtmis, cabalamamistim.. Simdi ise imreniyorum :)
Sevgiler
Ne tasadüf ben de bugün epey suluboya calistim. Hem cok zevkli hem de cikan sonuclar hayranlik uyandirici. Renklerin birbirine karismasi, kuruyunca renk tonlarinin degismesi, donuklasmasi ama ayri bir güzellige bürünmesi.
Ya, bu arada ne güzel bir yeniyil hediyesi almissin sen ya. Benim etrafimda bir kisi böyle güzel bir hediye almayi akil demez bana.
Kiskanmadim da imrendim:)
sevgiler.
Ne kadar becerikli bir hatunsun demeden geçemeyeceğim buralardan :) Pastelle aram iyi olmakla beraber, suluboyaya imrenip beceremeyenlerden oldum hep :( Belki de ilk yorumu yazan arkadaşımızın yaşadıklarını aynen yaşamam nedeniyle...Varsa püf noktaları öğrenmek isterim. Bitmiş hali pek güzel olmuş!
sevgili BlogJandarmasi hepimizi guldurdun, sen de gulesin:) ozellikle deniz kestanesi benzetmesi cok iyi, durumun vehameti bu kadar guzel anlatilabilirdi:))diyorum ki, sana su yanda bos duran kolonda bir kose ayirsak, anlatacaklarini yorum satirlarina kistirmasak, sen yazsan biz okusak:)
bu arada, benim de resim ogretmenleriyle anilarim paylasilmaya deger, bir musayit zamanda kagida dokmeye karar verdim:) bir dahaki yorumda gorusunceye kadar sevgiler..
Sanemcan (samimi gordum:), cesaretini ben de takdir ettim, sistem hala ayni mi isler bilmiyorum ama kucuklugumuzun bu egitici sahislari sanki hepimiz birer resim flut yada ters takla dehasiymisiz gibi davranmak zorundalarmis anlasilan, dertliyim ben de:)
TeyzenTeyfik, ben bu calismalarin tez sergilenmesi taraftariyim, oluru var mi?:)evet akil eden sevgili kisi pek dusunceli, nazar etme iste olsun:)
Bercestecim, ben de pasteli cok severim, sulandirmaz efendi olur akmaz kokmaz bulasmaz ama sirf bahsi gecen tehlikeleri sebebiyle suluboyanin heyecani baska sanki:) puf noktalari korkmayip ustune gittikce anlasiliyor ama iyi kagit-iyi boya- hizli boyama ve ortami cok sulandirmama birkac muhim detay sayilabilir;)bilmem faydasi olur mu...
Resmi sevenler nasil belli...
Alan güzel hediye secmis sana. Kirtasiyeye girince mücehvercide gibi hissediyorum kendimi..
Kuyumcu olacakti pardon..(uff)
Suluboya dedigin gibi hata kabul etmiyor. Iyi de bildigim söylenemez suluyu. Cok bikarsam parmak uclarimla boyuyorum ben de ;).. Pastelde oldugu gibi..
PS. Dük´e katiliyorum. Galiba benim resim hocalarimla daha sansliydim. Bizi sinav falan yaparlardi ortaokulda. ;)
Bir de söz sana özel mini resim postu yapip Francis Bacon´i gösterecegim. Ama korkma sakin ;)
Cidden garip bir adam o...
Mahmut bugun cok doydu Morkoyun, ustelik onu doyururken, ben de gidip sahiplendim bir tane, vesile oldun bilmeden ;)
Sevgiler
S.
b5 ben kendimi hazirladim Francise bekliyorum;)
Sanem, pirana Mahmut oburgan biraz ne versen yiyor, o sus yesillerini de yemesi yakindir:) Daral cok yaratici bir isim olmus ayrica, hayirli olsun:)
Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.
selam Sevgi, tesekkurler. bir tiwitir sayfasi var evet ama cok guncel degil:) kofthe.
gorusuruz..
Post a Comment