Friday, March 16, 2007

Pirana Mahmut'un hikayesi


sayfanin bekciligini ustlenmis emektar Pirana Mahmut'umuzun hikayesi isim babasi birinci Mahmut'a dayanir. tarihte yereden haliyle Mahmut I, benim su hayatta sahip oldugum ilk japon baligim olmasinin yaninda sevecen, cevik ve kadir kiymet bilir tavirlariyla vefatindan 3 yil sonra bugun bile aklimiza dustugunde icimizi burkar...

kendisi kiytirik bir market akvaryumunda neseli dogasi geregi kivrilarak yuzerken dikkatimizi cekmis, akabinde bir cam fanus, bir avuc renkli fanus tabani tasi, bir tutam sus bitkisi ve iki cesit yem kutusuyla birlikte orta sehpamizda mekan tutmustur. gel zaman git zaman suyu hergun degismezse koku yaptigi belirlenmis yine de yuk olmamistir. Mahmut'un nefes almak gayesiyle ikide bir su yuzune cikiyor olmasi 'acaba oksijeni mi yetersiz' sorusunu dogurmus, fanusun icine hava baloncugu cikarici yerlestirmemiz farz olmustur. gonullerin fatihi Mahmut, suyunu zenginlestiren oksijene cok dayanamamakla beraber, puslu bir oglen vakti su yuzunde sirtustu uzanirken bulunmus, alet edevati ve olayi gorememis taniklariyla birlikte ortadan kaybolmustur.

bu hazin son, daha en basinda baliga isim verirken hissedildiginden devam niteligindeki seriyi tamamlayabilecek bir isim secilmis, lakin ikinci Mahmut hic olmamis ve korkarim olmayacaktir. blog hirsizlarina karsi amansiz tavrina layik pirana lakapli sanal Mahmut, birinci Mahmut'un anisini blog acik durdukca yasatacaktir...:)



(resimdeki kuslar renklerinin sayisi ve kanattaki karmasasi sebebiyle zamaninda birinci etamin cinnetimi gecirmeme sebep olmustur. yine de iki kere islenmis, hediye edildigi iki farkli evde yerini sevmistir..)

13 comments:

B5 said...

Birsey itiraf edecegim:
Burayi ilk ilk hizli hizli ziyaret ediyor oldugum zamanlar (okudugum bloglarin kimliklerine cok dikkat etmedigimden)senin adinin Mahmut oldugunu düsünmüstüm kisa bir dönem.
Diyorum bu bir itiraf.
Blog nedir, blog sanal canlisi nedir, hicbirsey bilmedigim icin, algi süresine de fazla pay vermedigimden öyle aklimda kalmisti.
Sonradan baktim, etaminler, güzel resimler pek beylere göre degil... Tamam dedim bu sadece "morkoyuncuk"..
:)
Selamlarimla,

ps: Benimde baligim da ben kücükken böyle akvaryuma dayanamayip disari atmisti kendini. Nedense? Intihar etti..

Sanem said...

Kuslar cok guzel olmuslar, ustelik iki kere yapmissin, ellerine saglik. Mahmut'un hikayesi de can aliciydi, artik daha cok besliycem ben bu Mahmut'u ;)
Sevgilerimle

Sanem said...

Bir sey yazmayi unutmusum :) bu etamin cinneti kolay atlatilmis olmali ki, ben hatirliyorum senin bir de kocaman akvaryum islemen vardi, onun renk karmasasi daha coktu sanirim , o da cok guzeldi.. :)
S.

MorKoyun said...

sevgili b5, aslina bakarsan ismimin Mahmut olmasina itirazim olmazdi:) bu isimdeki insanlarin ismin ilk duyusta biraktigi etkiye ve kelime olarak hantalligina inat icten ice hep daha ince ve duygulu insanlar oldugunu dusunurum:)

ayrica haklisin, yazilardaki dirdir ve gevezelik arasinda gidip gelen cene potansiyeli yumurtlayanin bir bey olmasi olasiligini azaltiyor:)-istisna blog yazarlari ve yorumculari var tabii;)-

zavalli baliklar hakli, eger beta cinsi degilse, cam fanuslar kesinlikle mesut ve uzun yasamaya elverisli degil..:)

Sanemcim, bu kuslar benim ciraklik donemi eserim akvaryum ise ustalik zamanindan, aralarinda cinneti unutturacak cok yil var:) yine de akvaryum surekli farkli baliklar ve capcanli renklerle islendiginden cok zevkliydi:)

Berceste said...

Kuşlar, çerçeveleri ile birlikte pek hoşlar! Bu gidişle dayanamayıp ben de etamine saldıracakmışım gibi bir his var içimde. Bugünlerde blackwork ile gözlerimi perişan etmekle meşgulüm!

Mahmut'a gelince, ayni hikaye bende Beta cinsinde yaşandı ne yazık ki :) Üstelik şöyle gerçekleşti, herşey babamın eve hediye bir cam kase getirmesi ile başladı. Sınavlardan kafayı yemiş ben, bir ev canlısı arayışında idim. 4 bacaklılara ev ahalisi karşı geliyordu. En iyi çözüm balık dedim. E kase de hazırdı. Bir balığı bulmak kaldı geriye. Onu da sordum soruşturdum, aynen senin de dediğin gibi beta önerdiler. Kuyruğunun büyüsüne kapılıp alıp getirdim eve. Başlangıçta annem badırdandı epey, ona ne oluyorsa? Sonra babamın arkadaşı gördü, dedi bu böyle yaşamaz, sana benim akvaryumu vereyim! Kulağımdan tuttu , götürdü evine beni aldık akvaryumu. O gün ölen kanaryasının da cenazesini kendisi kaldıramadığından bu görev bana düştü! Gözyaşları ile uğurladık garibanı. Eve dönüyoruz ki, yolda, o balık öyle tek başına yaşamaz dedi, arkadaş da ister. Ama o öyle fanusta tek yaşayan balıkmış dediysem de nafile! Gittik, hayranı olduğum patlak göz teleskoplardan aldık, bir iki de turuncu japon balığı. Ama aldığımız yerdeki adam uyardı sakın beta ile biraraya gelmesinler! Eh sakalım yok ki benim lafım dinlensin! Geldik eve, yeni balıklar yeni akvaryuma cuuuup, bizim gariban beta gene aynı kabında :) Sonra akvaryumun oksijen pompası ağrızalandı! Değiştirildi. Kış geldi soğuk oldu, ısıtıcı alındı. Beta garibim yan taraftan diğerlerini izledi durdu. Akvaryumun bütün ekipmanları yenilendi. Balıklar huzura kavuşacak derken, ebedi huzura kavuşmayı seçtiler! Sırtüstü yüzmeyi öğrenmeye çalıştıklarını sandığım bir gün, dünya değiştirmişler... Çöpçü balığı sırra kıdem bastı, yok oldu. Olayın hüznüne yüreği dayanamayan beta da intiharı seçti ve kaloriferin arkasında bulundu. Sıçramasın diye üzerini örten örtüyü kim kaldırdı hala bilinmiyor ama olaya en çok sevinen anne hatundu!

Sndrfknella said...

Tüm hayvanseverlerin bir Mahmut hikayesi var demek ki. Biz de var böyle hikayeler, ama bizimkiler daha ziyade kara mizah. Bu akşam yazabilirsem eklerim bloga 2 tanesini. İkisi de kuşlarla ilgili.

Senin kuşlaraysa bayıldım. Çıkartabilirsem bakarak modelini ben kendime yapabilirim. Çok "vintage" duruyorlar :) Ellerine ve gözlerine sağlık.

Sevgiler

MorKoyun said...

Berceste hikayen cok acikli ama komik:) her evde mutlaka ya balikli ya kuslu ama illaki annenin karsi taraf olarak degismez bulundugu versiyonu yasaniyor:) merak ettim baktim 'blackwork' nedir diye, bol sabir ve kolayliklar diliyorum:) sevgiler..


Sndrfknella'cim, begendigine sevindim, yapilis tarihi cok eskilerde, usenmeyip renkli modelini cizdigim kagit da TRdeki evimde kaldi. bu sebepten oldukca yakin cekim olan ilk resim umarim yeterli olur, kolay gelsin..:)

Berceste said...

Amma uzun yazmışım diye utandım sonra hikayeden :( Ama görünce dayanamadım. Maviş ile annem evde uslu uslu oturuyorlar. Zor oldu ama sevdiler birbirlerini :P Bir yerlere gideceği zaman bakacak birisini bulmak sorun olursa kulaklarımı çınlatıyor ama benim. Keşke Mavişimi buraya getirebilsem ama buranın acayip bir karantina politikası var!
Blackwork'ü aslında siz etamin işlerken kullanıyorsunuz. Düz çizgi şeklinde yaptığınız kısım. Ama orjinalinde evenweave denilen bir kumaş üzerine siyah iplikle işleniyor. Bir inch'te 28 delik olanını tercih ettiğimden de gözlerimi dört döndürüyor :)

MorKoyun said...

Bercestecim zevkle okudum, mutlu oldum, hatta asil sayfanin altina mi eklesem diye gecti aklimdan:)) evet,internetten gordugum orneklerden anladim zorlugunu, bir de tek renk olunca tam gozlere senlik:) kolay gelsin, bittiginde goruruz umarim;)

Selen said...

Mor koyuncum,
Bende de böyle bir hikaye var :) Hatta sayfamda 'pisuruk'umu görmüşsündür belki. Benim de 2 su kaplumbağam vardı. Biri çok hareketliydi, biri de çok sakin. o sebeptendir ki adları Hızlı ve Pisuruk (pısırıktan türeme) idi. Gerektiğinde muhabbet kuşuma sandal olurlardı. Bazen ise Hızlı, Pisuruk'un üzerine çıkıp kasesinden kaçardı. Hatta birgün evin en uzak noktası olan yatak odasına gidip, gardrobun tek açık olan dip köşe deliğini bulup (normalde yere yapışıktı) altına girmiş ve sıkışmıştı. Ama aynı zamanda çok onur olduğundan deliğin önüne yem döküp onu kandırmış ve kendi arzusuyla çıkmasını sağlamıştık :)).
Maceralar bitmez.. İlk önce Hızlı öldü. Birkaç sene sonra da Pisuruk. Çok üzüldüm çooook.
Sevgiler

Not: DDD etkinliği uğur böceğin ve diğer konu başlığı karakterlerin çook şeker.. Sen çiziyorsun değil mi?

MorKoyun said...

Sevgili Selen, ben artik evcil hayvan sahibi olmaya korkuyorum, ya olurse diye.. Senin kapluslarin komik hikayeleri gibi anilar cok guzel birlikte mesut yasarken ama olumu gercekten cok etkiliyor insani:) (muhabbet kusuna sandal olmasi cok komik bu arada:) Neyse iste fani dunya diyelim..

Evet karakterler benim hayali arkadaslar, sikildikca oraya buraya ciziyorum egleniyoruz;) DDD icin bu bocekten daha profosyonel bir logo lazim ama cizen var mi bilmiyorum;)sevgiler..

Selen said...

Sevgili Mor Koyun,
Sanırım DDD için Bujene birşeyler çiziyordu ama emin değilim. Sen yahoo group'a üyesin değil mi?

MorKoyun said...

Evet Bujene ciziyor(du)?:)buyuk harf kullanimi usengecligi konusunda uyarilara ragmen ben de uyeyim;)