Tuesday, June 10, 2008
icgudu sen bizim her seyimizsin
30 aylik (iki tam bir bucuk) pamuk helvadan bozma bir kiz cocugunun, kurufasulyeden hallice iki ayak parmagini acitmasina ve parmak boyu sebebiyle yurumesini neredeyse imkansizlastirmasina ragmen, kendi basina bile giyemedigi, yassi pogaca buyuklugunde bir cift mor boncuklu parmak arasi terligi, inatla ayaginda tutmasina, bu sayede keyfine keyif katmasina sahit oldum. sasirdim desem yalan olur.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
8 comments:
ben de sasırmadım. kucukken parmak arası terligim yoktu, ama annemin topuklu ayakkabılarını evden kacırıp giyerdim sokaklarda, ve hic düsmezdim...hatta mahallenin benden en az 10 yas büyük yakısıklı erkeklerine de göz ucuyla bakıp, kur yaparak yürürdüm ki, takdire şayandı!
Arkadaşımın kızı (4) geçen yıl ayağını yara yapmasına rağmen parmak arası terlik giydi. Durumu da "alışmam lazım" diye açıkladı:((
"Alismam lazim"???!!! Cok trajikomik. Baska da birsey diyemiyorum...
Kadın olmak bu işte:)))) Biz de iğne topukları aynı içgüdüyle giyinip salınmıyor muyuz:))
Evet, içgüdü!
Zaten o nedenle, oğlum daha yürümeye ile başlamamışken ellerinden tutturup, top peşinden koştururdu.:))
Hiiiii Kurbik! Cok sevdim cok!
ben yalan olan yerde doğup büyüdüm.
1. parmak arası terlik savaşında kesilen parmaklar hala
yarım parmak müzesinde sergilenir.
Defne'ye bir turlu parmak arasi deniz terligi giydiremedim, surekli cikarip atiyor. Cocuklarin hepsi farkli iste.
:-)
Post a Comment