Friday, August 22, 2008

Olimpik dedikodular

Malum olimpiyantlar son hiziyla devam ederken, gozum televizyonda gunun ozetlerine takiliyor. Sunucu-yorumcu ikilisinin, cipik (gozsuz, kucuk, cizgifilmsel Cinli sporcu) kizlarin super teknik performanslarina sessiz kalip, ama hic estetik degildi temali bokatmalarina icten ice sinirleniyordum ki, o teknik Cinlilerin rakiplerinin estetik Amerikalilar, tv izledigim ulkenin de Amerika oldugu dank etti kafama. meger TRT spikerinin her guzel hareketi ovmesi, altini kendi almiscasina sevinmesi, meydanda hic Turk rakip olmamasindanmis.

Neyse... Bir yuzme olsun, bir kosu, voleybol, efendim atletizmin her hangi bir atlamali ziplamali kategorisi olsun zevk ilen takip ediyorum da kimi musabakalarin dedikodusunu yapmadan gecemeyecegim...

Beni rahatsiz eden sporlardan aklima ilk geleni erkeklerin jimnastik etkinlikleri... Yer minderi, asimetrik paralel, isminden hayir gelmeyen kulplu beygir bir derece de, yani goz var nizam var estetik var kardesim. Gucluysen ve kollarinin ne denli kasli oldugunu gormemizi istiyorsan git halter kaldir, yuz, gulle cekic at, sevdir kendini bize. Ben senin o iki zincirin ucunda sallanan halkaya tutunup kasli heyhat bodur vicudunu yatay pozisyonda kastirmani izlemek zorunda miyim canim? Bunun sana ve bana ve olimpik camiaya ne faydasi var?

Olimpik oyunlarin basit mantigi, duzenlendigi mekanda, Truvali BradPitt kivamindaki yigitlerin fiziksel guclerini yaristirmak, kimin daha guclu, cevik, hizli, dayanikli vs oldugunu belirlemek.
Hem neyin zorlama neyin dogal oldugunu anlamak icin birakalim Olimposlulari kendi cocuklugumuza bakalim. Guc karsilastirmasinin evreleri gelisime paralel olarak: Bakkala kadar yarisalim mi?-100m. Dubaya kadar var misin? -serbest stil. Elim sende-bayrak yarisi. Gudumlu terlik-gulle, cekic...

Actim okudum. Suphelerimde yanilmamisim.
Ilk olimpik oyun, sadece kosmaktan ibaret imis. Yunanlilar daha sonra buna boks, gures, firlatma, ziplama ve halteri eklemis. Sozu gecen halkalar sanli jimnastik tarihine cok sonradan, olimpiyatlara ise taa 1924'de eklenmis... Ayrica, jimnastik kelimesinin kokeni, gymnos, ciplak demek imis ki bu Olimposlularin goz zevkinin hangi raddede estetikle bulustugunu anlamamiza olanak saglayan bilgi. O zamanlar jimnastikcinin hizli, guclu ve ciplak olani makbulmus. Nerdeee o eski olimpiyatlar... Nereden nereye ben daha cim hokeyine doseyecektim.


14 comments:

Anonymous said...

Ben de aksamlari ozetlere bakiyorum ama genceciklerin tam hareketlere baslamadan onceki yuzlerindeki sIkIntI ve endise dolu bakislarini artik yuregim kaldirmiyo. Kucukken ne kadar eglenerek seyrederdim halbukusu bu olimpiyatlari...Ayni universite sinavi gibi en az 4 senelik calisma 30sn. de heba olabiliyor ve bu korku genclerin yuzune cok yansiyo...Yaslandikca yufka yureklesiyorum...

Goddess Artemis said...

Ben de bugün biraz Olimpiyatların tarihçesinden bahsettim. Antik Yunan'da Olimpiyat yarışmalarına katılabilmek için birincil şart erkek ve genç olmakmış.

Antik Olimpiyatlar'da kadın sporcular yer alamıyormuş. Hatta kadınlar, seyirci olarak dahi, Herkül'ün inşa ettiği stada giremiyormış.

Zaman içinde Olimpiyatlar sırasında, ancak Olimpiyat alanı dışında olmak üzere Tanrıça Hera adına kadınlar için yarışmalar düzenlenmeye başlanmış.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Olimpikleri sen sunsan ya, biraz hareket, renk gelse.:)

Bu arada okuyup da ne olacak, dansözler daha fazla kazanıyor, özellikle sıkıştırma operasyonlarında.:)

Anonymous said...

hiçbir spor dalının amacı vücudu estetik göstermek değil ki. en fazla, hareketi estetik göstermek.
hem nbc 6 kanaldan birden yayın yapıyor, istediğini seç. ya burada olsan ne yapacaktın, saatlerce at eğitimi, kano, vs. yarışmaları gösterilirken?

Ebruli said...

İzlemekten keyif aldığım sporlar; yüzme, atletizm, tenis, basketbol ve buz pateni. Bunların dışındakiler nedense pek bana spor amaçlı gibi gelmiyor...

mamagonekrazi said...

Bir de onceden olimpiyatlar ciplak yapilirmis.

Anonymous said...

ben olimpiyatlarin ciplak yapildigi zamana gitmek istiyorum, hayir sapik oldugum icin degil, aklim almiyor :) Pamuk anne uyuduruyor olabilir misin? Hayir hayir anneler uydurmaz.

dide said...

bi de bi tarafta koşu yapılırken diğer tarafta jimnastik filan yapılıyo ya. kendi izlemek istediğini seçemiyosun. o kötü mesela.

Açalya said...

biz bi mok seyredemeden bitti olimpiyatlar...

Simon said...

Cimnastige gelene kadar goze cirkin gelen elli bin cesit sporu var. Essefle kiniyorum.

Anonymous said...

ben de sürekli kınıyorum, adaş kardeş. ama artık alıştı benimkilere, takmıyor. hele dünya güzeli hokeye bile lafedecekmiş, yeri kalsa.

MorKoyun said...

Vay vay, ben cekileyim aradan Simonlar dertlessin:)
TazeSimon, sans verilsin o ellibinin hepsine iki cift laf ederim. Ben aslinda icten ice olimpiyatta ellibin spor dali olmasini elestiriyorum. Az olsun oz olsun ruhunu korusun belki o zaman halkali cimnastik estetigiyle ilgili kisisel kaygilarimi da unuturum. Hosgeldin.

DirdirciSimon,hokeyden kastim cimde olani. Oynamisligim, izlemisligim, takip etmisligim yok ancak bir iki sefer denk geldim notumu verdim. Elinde sopa var. Kale var. Top var. Gol atmaya calisiyorsun. Bir bak bi kendine. Atin yok polo degil. Kaymiyorsun, topu kaydiramiyorsun buzda degilsin. Elin kolun ayagin varken o sopayla iki buklum topun pesinden kosmak niye? Buzda olani atraksiyon dolu oysaki.

Olimpiyat ruhunu kaybetmede trt'nin hissesi konusunda da fikirlerim var son yazina hitaben ama asil hisse sahipleri konusunda arastirmam devam ediyor.

(Kinali da olsa yorumlarin basustunde yeri var, herkese tesekkur ederim. Cevap yetistirmedigim yorumlar takmamakla alakali degil, konudan uzaklasmis olmak, yeni sayfalar acmak, en cok da unutmus olmakla alakali olabilir.)

Simon said...

Hos bulduk. Konuyla ilgili degil ama... Hos geldin demissin, ondan.

Ayrica, adim soyadim var benim: Simon Victoire. Oyle yeni Simon diyince sey oluyo biraz.

Anonymous said...

çim hokeyini kastettiğini anladım canım. zaten o sporun gerçek adı hokey. bir biz çim hokeyi diyoruz. belki bir de buz hokeyine hokey diyen abd'liler her zamanki gibi farklı olabilir.

seyretmediğin çok belli mor'cum. o sopayla ne kadar incelikli oynanabildiğini, ne çalımlar atıldığını, ne kadar minnacık yerlerden topun kaleye girdiğini tahmin edemezsin.
hem bence tüm top sporlarının doğal bir geçmişi var (senin yazdığına benzer). elindeki kağıdı buruşturup sepete atıyorsun, yerdeki taşa bir tekme atıyorsun, veya süpürgeyle yerdeki çöpleri süpürüyorsun. tamam, sonuncusu biraz daha az doğal (o yüzden de daha az popüler), ama kendine özgü bir becerisi, özellikleri var. hem atta veya buzda yapılanından daha doğal bana kalırsa.
buzda olanı da fazla vahşi bu arada.