Tuesday, February 12, 2013

arsif-antibiyotik wins

...ve alelade bir sabah, yatarken bilegime gecirdigim lastik tokayi tek hamlede daginik topuza donusturdugum sacima gecirmek suretiyle yataktan firlayip, nereye cikarttiysam orada kesinlikle bulamadigim terlik tekimin saklanmis olabilecegi yerleri dusunerek kalorifer termostatina ilerlerken, yol ustunde ayagima batan sirinbaba minyaturunu kosedeki oyuncak sepetine sutlayip, su isiticisinin dugmesine basarken az evvel ayni tezgahtan gecmis er kisinin bir kisim tezgah ustune futursuzca sactigi kahve tozlarini lavabo icine iteledikten sonra, butun gece icip icip ustune calistigi, kapasitesini zorlayan bezinden ayrilmakta kararsizlik yasayan yavrukusum, kundede giydireverdigim yeleginin dugmeleriyle cozemedigi problemine konsantre olmusken, evin uzak ucundaki tuvalete kosarak butun aksam yiyip ictigim mandalina puskevit ve caylari bunyemden uzaklastirma, yuz yikama ve dis fircalama aktivitemi rekor surede bitirip kahvalti hazirligina girisecegim ve giristigim kahvaltinin buyuk olasilikla yenmeyecegi alelade bir sabah, yataktan kalkamadim. cunku cok hastaydim.
ayakustu gecistirdigim gribal enfeksiyonumun 18.gununde, balli naneli bitkili buharli alternatif yollari terkedip, surunerek modern tibbin cok mesgul neferi dr.povil'i gormeye gittim. 45 dakika uyumamak icin direndigim bekleme odasindan ayrildigimda, dr.povil'in antibiyotik yazmasi icin tipime bakmasi yeterli oldu. zira kaymak soyle dursun hic donmeyecekmiscesine yerinde yoktu. burnuma fisfis, oksuruge surup, kirikliga advil, bogazima pastil yazarken simdi bana uyumam ama sadece uyumam icin bir tam gun verseler tek bir soz bile soylemeye halim olmadan aninda uykuya dalacagim geciyordu aklimdan. hemmen eve gelip ilaclarimi ictim, bir tam gun uyudum ve dipcik gibi kalktim, demek isterdim. oysa ki aksam saatine kalan trafikte bir tam saatte varabildigim ev, yoklugumda adeta bastan yaratilmisti. acma sacma dagitma ve yeniden duzenleme calismalarinin son derece yordugu yavrukusumun uykusu gelmisti ve karni acti. bu her zaman icin yaman bir celiskiydi zira yorgun bebe yemek yemiyor, aclik ise uykuya izin vermeyecek derecede mizmizlastiriyordu. butun denklemleri cozup tokami bilegime gecirebildigimde uyumak icin bana ayrilan surenin bir kismini yemistim bile...

hastaligin 25. gununde ziyaret ettigim kulak burun bogazci doktor, bu sure zarfinda uc kere iylesip yeniden hastalandigimi dogruladi ve burnumdan girip beynimin bir kismini ekranda gormemizi saglayan minnak kamerasiyla coktan iylestigi halde hala koku ve tat almayan burunsal hucrelerime adi virusun zarar vermis oldugunu belirtti. koku ve tat zipziplari ne zaman geri gelir bilinmiyordu. geri gelmedigi durumlar da oldukca yaygindi. isimiz her zaman ki gibi kismet ve hayirlisiydi. yine de steroid fisfisla sansimizi deneyecektik.

seyir defterine ek:
nerdeyse iki ay sonra artik hasta degilim. koku ve tat hala kacik. hayatta kalmami saglayacak, belki daha onemlisi kaka dedektorlugu yapabilecek kadar az bir kismi geri geldi. ama benim hala umudum var...

10 comments:

dikiş-terapi said...

off yaa, anlamadım. şimdi iyisin değil mi? keşke yardım edebilseydim.Nuray.

küçük Joe said...

bu nasıl gripmiş bu hangi virüsmüş evlerden uzak...geçmiş olsun mor koyun.

hulyalar said...

dedoktor olabilmekte be guzel!doktora heycanlarini okurken bu kadar uzulmuyordum haline be dostum!

Anonymous said...

iyyim iyyim cok sukur:) aslen ajitasyon yaratmak, buralari kemalettintugcuya cevirme maksadinda degildim:) hastalik buhraniyla almisim sazi elime, biraz anne ozlemi, biraz antibiyotik etkisi filan derken degerli okuru uzmusum:) grip mrip bu canim hallolur gecer:)
mork

Anonymous said...

sagolasin Joecan, kusumsu domuz gribi sanirim ya da ilki kustu sonraki domuz sonraki kedi, tatli bir kombin oldu ne bileyim, nerlerde geziyosam artik:))
mork

Anonymous said...

yo yooo uzulcek durum yok dostum:)) anneler hasta olunca hayat yavaslar tezini ispatladik o kadar. yoksa kosturmacadan yavrukustan sikayetim yok, 34 yasima girmis olabilirim ama gencim sanki daha:)
mork

Tuuce said...

İyi kiii doğdun Mor Koyun'um...:)

Anonymous said...

bu trajedi ancak bu kadar komik anlatılır...:)

Mor Bisikletçi said...

çoook geçmiş olsun! okurken gülmedim desem yalan olur ama benim suçum değil valla. böyle de güzel anlatılmaz ki bir hastalık :) neyse geçmiş olduğuna sevindim. umarım koku ve tat da eklenir bünyeye yakın zaman içerisinde.

MorKoyun said...

iyki dogdum di mi tugcis?:) bence de yaw..

mutlu sonlar istiyoruz anonim, tesekkurler morbis.:) amn diyelim, yarin kbb randevusu var yine bakalim nedir durum..