Su hayattaki en buyuk korkularimdan biri, sicak bir yaz gunu, kalabalik bir caddede bir yandan yuruyup bir yandan her hangi baska bir isle mesgulken, az once alip actigim kutu kolami, elimde, merkezden gecen y-ekseni etrafinda farketmeden dondurmus olmam neticesinde delik kisminin yukari uca gelmesini takiben (resimdeki gibi), pozisyonunu kontrol etmeyerek kafama diktigimde, kolanin bogazim yerine gozume kacmasindan ziyade etrafta bu ana sahit insanlarin varligidir. Bundan daha korkuncu, olsa olsa, silikon tabancasi olmayan bir kocaya varma olasiligimdir.
Wednesday, October 17, 2007
Dayet kouk, please
Su hayattaki en buyuk korkularimdan biri, sicak bir yaz gunu, kalabalik bir caddede bir yandan yuruyup bir yandan her hangi baska bir isle mesgulken, az once alip actigim kutu kolami, elimde, merkezden gecen y-ekseni etrafinda farketmeden dondurmus olmam neticesinde delik kisminin yukari uca gelmesini takiben (resimdeki gibi), pozisyonunu kontrol etmeyerek kafama diktigimde, kolanin bogazim yerine gozume kacmasindan ziyade etrafta bu ana sahit insanlarin varligidir. Bundan daha korkuncu, olsa olsa, silikon tabancasi olmayan bir kocaya varma olasiligimdir.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
9 comments:
dalgınlığında bu kadarı olurmuymuş ya :) kolanın asitide ne biçim yakar gözünü, yazık olmuş. geçmiş olsun. kahve ve sakızlı lokumda iyi gitti, eline sağlık.
Ya kusura bakma güldüm ben...
Ben de bi kere burnuma kaçırmıştım gerçi,gülene bak diyebilmen için sana bu kozu da veriyorum:)
Silikon tabancası olmayan bir kocam var.
Gerçekten zor bir durum:)
:)muhtesemdir, budur..yazdigin vakit okumayamayip hepsini ayni anda okudugum tum postlarina ithafen ve cok duygusal olmama baglayarak gozlerim yaslar icinde okudugumu da belirtmek isterim. optum..
Irice bir kola yudumunun gülme kriziyle bağdaşması sonucu burnumdan kaçışı, göz bebeklerinin fal taşına dönüşü, acıdan kıvranırken gülmeye devam edilmesi, pislik bi tipmişim gibi herkesin bana bakışı... Velhasıl, kola içmek ciddiye alınmalıdır, önce güvenlik sağlanmalıdır!!!
Silikon tabancasına küsüm ben!! Ğğrencilik yılları (hiç bitmedi kii aslında), maket yetiştirilecek!! ben parçaları değil de, parmaklarımı birbirine tutturmaya çalışıp "ısının gücü adına" kendimi resmen delmiştim!!
silikon tabancamız olmadığı için mi evde kaldık yani. niye kimse daha önce söylemedi!!
:)gecmis olsun..
Ayni sey dun, o minicik agizli kagit kahve kabinin ucunu denk getiremedigim icin beyaz bluzuma dokulen kahveyle gezmek zorunda kalip, kimse gordu mu diye kontrol da edemeyip 'allah allah bu kaplari da ne kadar sacma yapiyorlar' diye kendi kendime sanki soyleniyormus gibi de yapip yerin yarilmasi ve benim icine girme dileklerimle birlikte yasandi.
Yalniz degilsin bilesin..
Yaziyor olmandan da cok ama cok memnunum, haberin olsun.
amanınn nasılda kötü olur.. bende bir kez burnuma kaçırmıştım o kolayı..berbat berbat..
Afiyet olsun Stickman, hosgeldin. Durum basima gelmedi, gelme olasilina duydugum korkuyu yazdim:)
Kola burna kacar hem de burun deliklerini degil genizden girisi tercih eder genelde, insan gibi gulmek gerekir:))
Aglamayalim bir de.
Herbert, dont see your back, see the front.
Ben de okunuyor olmaktan mutluyum. Bir tek yazdiklarimi danismanimin begenmemesine uzuluyorum o kadar:))
Post a Comment