
Erkek tarafinin evi, musait bir yer
Ev ev degil Kemeralti carsisi. Uc oda bir salon, bir balkon, bir mutfak, bir koridor ve bir banyo mutemadiyen insan dolu. Ev ici hareket tamamen difuzyon prensibine dayali: metrekareye dusen kafa sayisi oda ust limitini asiyorsa bosluklara ak. Kahvalti ve yemek saatleri gunun en eglenceli vakitleri. Asla tam kadro masaya oturmak mumkun degil. Karnini doyuran sekiz kisi hanedanini secerek masadan ayriliyor, sonraki sekiz tabagini dolduruyor. Yemekler kazanla da pisse, tencereyle de masaya gelse o ogune pisen o ogunde bitiyor ve herkes doymus oluyor. Bereket denen boyle bir sey olsa gerek...
Bir gun onceden ertesi gunun hela mesguliyet plani yapiliyor. Aciliyeti olanlar maruzatlarini belirtiyor, soz konusu aciklama ahali heyetince uygun gorulurse oncelik maruzat sahibinin oluyor. Gun isigindan yararlanilan saatler suresince bir normal+bir acil durum banyo kullanim hakkinda pratiklik ve islevsellik sart. Zira zaman asimi kapinin disindakiyle iceriden gereksiz muhabbete girme durumu yaratiyor ki sifonun kamufle edemedigi desibeller, acik duran apartman boslugu penceresinden, 24 daireli apartmana canli yayin imkani sunuyor... Sifon demisken, annemin asiri hassas su tasarruf polikasi geregi iceri yerlestirdigi kallavi siseler, hazneden bir bahar esintisiyle serpistiren yagmur siddetinde su gecisine izin veriyor. Su goturmez gercek dedikleri de bu olsa gerek...
En hakiki eglence yatma zamani basliyor. Insanlar odalara pay edilip yastik pike carsafli lojistik destek saglandiginda annemin yuzu guluyor. Misafir guruhunun neseli ve paylasimci tabiati aksi durumlara mahal vermiyor. Umulan degil bulunan kabul. Cekirdek ailesiyle yuzyuze dakikalara, odasina, esyalarina, sehriyeli pilava hasret ben bile degistim. Yeniden evin kiziyim. Bulasik makinasi bosaltir, bos zamanlarimda pecetelige pecete katlarim. Keyfim yerindeyse koridoru bile viledalarim...
(resim 3 yas civarlarindan, ondeki bisiklet ben arkadaki agabeyim, oklu olan da sicagindan muzdarip oldugum Izmir gunesi, sacimdan savrulanlar ustumuzden gecen kusun halt yemesi mi benim incilerim mi yoksa damlattigim ter mi ayirt edemedim)